Türkuvaz Renkli Boğaz Şiiri - Kenan Algün 2

Boğaziçindeki kadîm ilâhî san’at,
Gökyüzü sâhil ve denizin âhengiydi.
Zümrüt sâhillere, firûze göğe inat,
Boğazda bugün deniz türkuvaz rengiydi.

Türkuvaza boyayan sır neyse denizi,
Türk rûhuna o menbâdan akan bu renkti.
Tezhibde çinide Türk’ün zevkinin izi,
Renklerin tayfında bütün renklere denkti.

Türkuvaz denizin iki yanında sâhil,
Erguvan çiçekli yeşil şal örtünmüştü.
Martı ve bulut da bu ictimâya dâhil,
Boydan boya Boğaz huzûra bürünmüştü.

Zikreden denizin duyulmuyordu sesi,
Martıların çığlığıydı akseden suya.
Ak yeleli bulutların koyu gölgesi,
Hayâl gibi yağıyordu rakseden suya.

Bir anda değişiverdi önümde mekân,
Açıldı türkuvaz renkli hayâlî perde.
Belirdi iri gövdesi sudan bir civan,
Az evvel denizin dalgalandığı yerde.

Dedi ki, “binlerce yıldır mutantan boğaz,
Envâî tonuyla mevcelenir mâvinin.
Nâdîren verir rengini suya türkuvaz,
Bu cümbüş pek ender şölenidir târihin.”
Kucağında doğup büyüdüğüm boğazda,
Nice eşsiz güzelliğe şâhit olmuştum.
Lâkin ne kış, ne baharda ne de bir yazda,
Türkuvaz bir deniz ile sermest olmuştum.

Kaldırıp zamandan mâzî ile arayı
Ruhum ve boğazda yatanların ervâhı,
Daha evvel görmediğimiz manzarayı,
Bile temâşâ ettik bu mayıs sabâhı.

Kenan Algün
5 Mayıs – 3 Haziran 2016 Üsküdar