I.
Bir bahar görünürdü erik dalları beyaz
Ninemin yazması gül dilinde sonsuz niyaz
Teslimiyetti akşam niyetti sevdalara
Bir türkü gibi yollar uzardı yaylalara
Karaağaç yolunda dallarda rüzgâr eli
Masallarla tatlanmış gölgeler sevgi seli
Karşımızda bir yokuş etrafında zim/langa
Deresinin adı var suyu uçmuş zamanla
Geçip giden lastikler karasından kederin
Beyazlar yakamızda göklere bulut serin
Yağmur çamur kiremit ve ısırgan, ligarba
Serçeler bahçemizden mektup uçurur yara
Çocuktuk yıldızlara astık günleri bir bir
Sandık ki giden günler yeniden geri gelir...
II.
Fındık yeşili akşam sevdadır gözlerinde
Silinirler gün gelir sırların izlerinde
Kolay mı dile vurmak gönülden geçenleri
Tatmayanlar ne bilir ateşten içenleri
Yol uzar yorulursun gurbetin kucağında
Yanar sönmez türküler yüreğin ocağında
Gün batımı akşamlar çağırır deniz seni
Ufuklar kıyılara getirmez gidenleri
Ve odalar gurbettir seslerin uzağında
Umutlar kurşunlanır bir avcı tuzağında
Küçülür yüreğinde avuçlarında dünya
Tavanda bir perdede renkler giyinir rüya
Açıktan geçer gider beklediğin gemiler
Hüzün her bir dalgada renklerini yeniler.
III.
Bir şehri yüreğine serer gibi bakışın
Boynuna mavileri kolye gibi takışın
Dağlara kaçar gibi bir ceylan avcılardan
Sıyrılır yokuşunda yorgun dil acılardan
Taşbaşı’nda dikilmiş gelip geçene bakan
Tozlanmış elbisesi kırık dökük bir manken
Nerden bilsin bu yokuş yordu yıllarca beni
Gül diye gençliğimin göğsündeki dikeni
Nerden bilsin bulutlar gözlerime yağmışlar
Anıları toplayıp Boztepe’ye yığmışlar
Uzunsokak kaç ömür tükenir üç nefeste
Bende bulduğu anlam değişiyor herkeste
Yıllar geçti belki de orda değil o zakkum
Kıyısında topraktır denizlere küsen kum...
IV.
Eskiyen patikalar çocukların düşünde
Bir masala dönüşmüş kuşların ötüşünde
Deniz içer bulutlar yeşile mavi yağar
Güneş gül gülüşüyle yüzlerden ışık sağar
Ürperir dağ ve tepe bir kemençe sesinde
Bir ırmak tespih çeker dağların gölgesinde
Şenlenir yayla yolu açar sır çiçekleri
Çamların bedeninde iz kalır dilekleri
Özledim yağmurunu türküler gibi yağan
Yüzümdedir buğusu yerden göklere ağan
Ne kadar uzak olsa sende düğümlü yollar
Beni unutma diye rüzgâra mendil sallar
Bekler bilirim beni orada çatısız ev
Banadır son dönüşün her kimi seversen sev
Türküsü mavi hüzün bu şehir yüreğimde
Yakası açılmamış anılar yedeğimde
Yolumu gözle benim fındık bahçelerinden
Yakındır tutacağım o mavi ellerinden...
Kayıt Tarihi : 16.1.2023 21:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!