Türk’ün Ölümsüz Neferleri
ey! Benim ölümle kucak kucağa Mehmetlerim
bir avuç toprak uğrunda Dağlıca'da Hakkari’de Tunceli’de …
dört bir yanında yurdun yıldızlara yükselen yiğitlerim
ah! Semalarımda ki mahşeri makber
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
vatansever yüreğinize sağlık.... bu güzel eser için tebrikler filiz hanım
ey çakal sürülerinin anası babası belli olmayan uyruksuz piçleri
ben anayım ana Türkün anası
kutlu peygamberin ümmetine yeni yeni neferler doğuran soyun anası
sen bilmezsin ey dinsiz döllerden türemiş kiralık katil
Türkün şehidi ölümsüzdür
Ötesi yok. İşte şiir. İşte TÜRK KIZI. ana olmadan Türk' ün anası olmaya talip... Kutluyorum şiiri ce şairi sevgimle...Nicelerine FİLİZ' CİĞİM...
Yine şiirdeyim..
Ülkemizin huzuru sağlanana, bizi bölüp parçalamaya çalışan emperyalist oyun bozulana kadar mücadelemiz sürecek, şehadet mertebesine eren askerlerimiz, suçsuz, günahsız insanlarımızın katledilmesine duyulan infialimiz bitmeyecek, şiirlerimizle, dualarımızla şehitlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz..
Duyarlı şiirinizi ve şahsınızı bir kez daha içtenlikle kutlarım Filiz Hanım..
filiz hanım sizi bu şiirinizde yine ayakta alkışlıyorum ,çağlayan yüreğiniz çağladıkça çağlasın ne mutlu türküm diyene ne mutlu sizin gibi türk annelerine..10ant
Filiz hanım söz konusu vatan olunca türk evladı her şeyini canını bile feda eder o yğitlik asılardı türk milletini ebedihürkılmıştır şir milliduyguları kabaartan bir eser olmuştır kutlarım
destansı harika şiirin yürekli şairesi yüreğinizi en kalbi duygularımla kutluyorum listeme ++10 puanımı bırakarak sayfanızdan ayrılmak istemeksizin kopuyorum.
EEEEYY namertler EY gafiller bakın dinleyin bu bir TÜRK kadını Türk anası Bütün TÜRK kadınlarının feryadı.Bunun adı da Türklük şuuru.Bu Ecdadımız Osmanlı torunu Nene hatun torunu Kara Fatma torunu. Bizler bu böyle anaların evlatlarıyız.Bizler erkeğimizle Kadınımızla.nice soysuzları dize getirmişiz.Şimdi de içimizdeki vatan hainlerini satılmışları dize getirmekteyiz..Böyle anaları bacıları kızları olan bir millet ALLAH cc. izni ile yıkılmaz yıkar.Filiz hanımefendi.Kardeşim.ALLAH razı olsun.bu ne müthiş bir Sunum.Tebrik ediyor sayfama alıyorum.Sizi de tüm yakınlarınızla yüce yaratanımıza emanet ediyorum.
genzim yanıyor kanıyor soluğum
yüreğim parçalanıyor, ciğerlerim lime lime
uykularıma mavzerler yağıyor kopmuş elim kolum
------Filiz hanım bir ulusun varlığı ve yaşama kararlığı ,var olma adına çok anlamlı bir şiir okudu sizi ve şiirinizi kutlar saygılar sunarım .
Onlar saldırır.. 'Salya, sümük...'
Ceplerinde ABD dolarları, ellerinde emperyalizmin silahları.
İşleri pusu kurmaktır, 'sırttan vurmaktır..' Hedef gözetmezler, çoluk, çocuk, bebek demezler, savunmasız insanlara söker cesaretleri!
Mehmetçik karşılarına çıkana kadardır forsları.. Arkalarına bakmadan kaçarlar!
Sonları yakındır artık..
Oyun bitti!
Yerli işbirlikçilerin de kulaklarına 'kar suyu kaçtı!'
Vatanperver yüreğinizden dökülen şiiri ve sizi kutlarım Filiz Hanım..
Türk kızına yakışır bir şiir... vatansever yüreğinize sağlık Filiz Hanım... kutluyorum, tebrikler
Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta