Gıyabi hocam Nurullah Genç'e
Hangi an hatırlasam beni terk ettiğini,
aramaktan yorulmam, nereye gittiğini.
Hasretin, inan bana, yüreğime oturdu,
Kalbim ne uslandı, ne de hiç rahat durdu.
'Çarşamba'yı sel aldı' Samsun'a gider misin?
Birden karşına çıksam, bir kaç söz eder misin?
Sevdaya ağ atınca 'Giresun'da kayıklar'
'Ordu'nun dereleri' hep ismini sayıklar.
Ünye'de 'Hekimoğlu' niye vuruldu bilsen,
Beni de sen anlardın, hele köşküme gelsen...
'Maçka yolları taşlı' bağrıma taş mı bassam,
Seni bulmadan ölmek, taşıdığım tek tasam.
'Çayeli'nden o yana' gittiğini görmüşler,
Çeyizciler oyaya seni nakış örmüşler.
Rize'de sordum seni muhtara ve müdüre,
Dediler: yeni gitti, 'dendure dendendure'...
'İzmir'in kavakları' baharda pamuk döker,
Bir aşık sevdiğinden ancak bu kadar çeker.
Evet, talib oldum ben gıyabında bu yas'a
Tüm kuşlar yerleşse de bülbül varmaz Manyas'a.
İnci gibi 'Bursa'nın ufak tefek taşları'
Gitsen sümbül kokardı Uludağ'ın başları.
Telgırafın telleri İstanbul'da toplanmış
Ankara'da kalblere misket aşkı saplanmış...
'Çanakkale içinde' sen misin bana karşı?
Kurşun tabakasıyla üstüme döken arş'ı?
'Evreşe yolları'nda ekmek börek kaptın mı,
'Saray yolu düz gider' sen yolunu saptın mı?
Senin sarayın benim gönlüm, anlamadın mı hala?
Hatrımda söylediğin ilk söz bana: Budala...
Yorulunca sırtını Söğüt'e mi dayadın?
'Başındaki yazmayı sarıya mı boyadın? ..
Aşık yurdu Sivas'a vardım gözümde selle,
Kaldım 'Uzun ince bir yolda' sanki Veysel'le...
Mevlam korusun aşkın zehrini tadanları,
Yarimi gördünüz mü 'Niksar'ın fidanları'? ..
'Konyalım' bildim seni, lakin Konya'da yoktun,
Ben aç susuz gezerken, helal olsun, sen toktun.
Boğazımda yiyeceğim lokma tıkandı durdu,
Açmadı iştahımı 'Silifke'nin Yoğurdu'...
Çokları gibi ben de unutdum ekmek, aş'ı,
Haydi gelecek durak: 'Adana-Köprübaşı'...
Nefesim şu Toros'u eğer aşmaya yetse,
Hayatı zehr olur 'bir yiğit gurbete gitse'...
Kulaklarım Çoruh'un akışını sezeli
'Senden başka yar sevmem, Gümüşhane güzeli'...
Bir de oraya koştum, 'de get Bayburt' iline,
Uyumuşum, düşümde sarılmış da beline...
Kirli duvar sathında beyan oldu Şeyhoğlu,
Vuslatına ermeden ziyan oldu Şeyhoğlu...
Sevgimle pırangaya verdim el ve kolumu,
Giderken 'Erzurum'da çevirdiler yolumu'
Sordular? -aylak adam, ne gezersin avare?
-Yarın sala'nı okur 'Bitlis'te beş minare'...
Önce seni bulayım düşünmedim ölüm'ü
Ona dünden hazırım, sarsam bir 'sen, gülüm'ü
Fırat'ın ve Aras'ın suyu ne güzel akar,
Dediler: -Doğu'ya git! 'Edremit Van'a bakar'
Van'dan önce ulaştım yüce dağlı Ağrı'ya,
Herkesten ilac sordum gönlümdeki ağrıya...
Hiç bıkmadan aradım, köyde, çölde, ovada,
Bilmedim 'allı turnam ne gezersin havada? '
'Bir çift durna gördüm'dü Bozok'un şiddetinde,
'Kahbe felek' acır mı, ezdi hep hiddetinde.
Bir aşık demişdi ki: 'Karanfil deste gider'
Benden de acizane güfte ve beste gider...
Maraşlı üstad nasıl tutuldu 'Mihriban'a
'Bu ne sevgi ah? ' balı hep sana, zehri bana! ..
'Karlı kayın ormanı' kurtla kuşla doldu mu?
Ya o küçük şirin kız, acep gelin oldu mu?
Belki de o sendin, ben de Mecnun peşinde,
Yansaydı bu Kerem de senin hoş ateşinde...
Rüşvet mi istiyorsun, o da var bende bil ki,
Muğla'ya gel sevdiğim, 'Pazarda bal var' belki.
İki yer var ki gitmezsin, hayalimden ürküp de
Benim adım mı geçer, Diyarbekir, Ürgüp'de...
'Çökertme' boşluğunda, Bitez'in hiçindesin,
Beyhude aramışım, Aydın'ın içindesin...
Kayıt Tarihi : 14.4.2003 02:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hekimler heyete havale etti acil vaka Bakırköy'e yazdılar... (Cemal Safi)
TÜM YORUMLAR (4)