Yeşil dalların hüzün dansında iken sarı serçeler;
Bahar yelleri göğün ihtişamıyla deli dizgin eser.
Sol sesini yayar özlem nağmelerinin...
Raks ede ede uçuşurlar yare
eski telgraflar gibi...
Uzak memleketin harlı sevdasına,
Yürekteki devrim aşka şahit olur sarı serçeler...
Canım dolaşır aşka dair kelamlarda,
canın yapışır soluksuz canıma...
Sarar harmanlar aşkı,
serçe ağzına kıstırılmış makamlar...
İşler kokusunu her harfe her söze...
Yankılanır kulaklarda nidalar
kavuşma adına, can yakarcasına...
Bırakır rengarenk bir ötüş,
belki de bir düş...
Köprücük kemiğime bir serçe düşmüş...
Başucumda tatlı bir gülüş...
Sen o gülüş, o sen...
Göğümün gerdanında dururken zaman;
Güneş ateşini gösterir sarı sevişlere...
Yıldızlar bereketini yayar mor düşlere...
Mor yüreğin, allı pullu fistanı umut...
Umudun hilkatı yüreğe nabzeden,
Toprağa bereketini veren; o aşk...
Toprağımın rahmisin ey yar...
Rahminde yeşeren turkuaz bir sevişsin...
Anadan üryan...
Tırnak diplerime nüfuz eden
bir aşkın esirisin...
Turkuaz sevdamın o sarı serçesisin...
Düşlerime düşüp nağme nağme ötüşen...
Turkuaz sevdama aşk nağmeleri düşmüş...
Düş'müş de dudağımda gül'müş...
Hüzn-ü Sevgi
Hüznü SevgiKayıt Tarihi : 27.2.2018 18:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!