dağlardan doğru
kulağıma fısıldıyor rüzgâr;
yanık ve bir o kadar içli,
kor kadar sıcak,
kar suyu gibi leziz
bir türkünün ezgisi
rüzgârın nefesinde.
yamaçlardan yuvarlanan
bir kaya oluyorum;
baş aşağı düşüyorum
mekânsız bir boşlukta.
notalara asılı kalıyorum,
uçuyorum tekrar yukarıya.
dağ zirvelerindeki
buzullara değiyor ellerim,
çekirdekteki mağma gibi
yanarken yüreğim.
turnalarla dönerken gökyüzünde,
en has nefesiyle
meyine üfleyen çobanlar görüyorum
bulutlar gibi
koyun sürüleri içinde.
bam telinden tutunup
bir bağlamanın, iniyorum
çayır çimen bezeli,
türkü nakışlı,
ürkek ceylan bakışlı
yayla kokuşlu yeryüzüne.
türkü oluyorum karışıp o
rengarenk mozayiğin içine;
toprak oluyorum, su oluyorum..
binbir nakışlı motifiyle
anadolu oluyorum.
azgın nehirlerle çağlayıp,
serin göllerle duruluyorum.
sevda narında kavrulup
hasret rüzgârında savruluyorum.
gözlerim kapalı, susuyorum;
türkü dinliyorum...
Kayıt Tarihi : 14.4.2012 16:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ankara
![Engin Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/04/14/turku-dinliyorum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!