yalnızlık tınıları...
sılamın sılası, gurbetin ebedi,
abenim Türkü dudaklım,
dilimin mabedi...
yalnızlık tınıları...
nağmeye bulanmış saçların,
nota ellerin olmuş,
'mi'de duraklamışım, bakışın ince bir 'sol'
nakaratı yalım hicranın...
gülüşüm yalnızlık tınıları
a benim tutuşum, çalışım,
ziyana manaydı verilen,
yüreğim kibrit gönlünü yakmamış
bir çift mızrap çalamamış seni gözlerim...
a benim ağlayışım yalnızlık tınıları,
sazına düşmüş yaşın,
zümrüt gözlü Türküleri yoluna salmışım:
'Ömrümü o yele verdim,
Bir vefasız ele verdim,
Ateşsiz küle verdim,
Aman aman ben yandım!
Günümdü gelmeyen yıla verdim,
Almayan sele verdim,
Açmayan güle verdim,
Aman aman ben yandım!
Sesimi söylemez dile verdim,
Gidilmez ile verdim,
Çalmayan tele verdim,
Aman aman ben yandım!
Kovanım akmayan bala verdim,
Tatmayan dile verdim,
Sızmayan Nil'e verdim,
Aman aman ben yandım! '
rutubetli Türküler çizer eşgalini ezginin,
yalnızlık tınıları,
acılarım gözyaşlarımla oynaşır,
yarın gibi yaklaşırsın bana,
sensizliğe ait ben
yüreğini kürerken yüreğimden,
kehribar kokulu Türküler
geceyle gelen ziyaret
yalnızlık tınıları
'la' aralığında dört vuruşluk hasret...
Kayıt Tarihi : 7.12.2007 15:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'la' aralığında dört vuruşluk hasret...
ne yalnızlık bitiyor,ne de hasret...güzel okudum. kaleminiz daim olsun.
TÜM YORUMLAR (3)