Yürekli ananın ninnisidir ozanın sazı
Helal süt, akça kundak;
Tel vurur bebenin beşik başında
Bulut bulut yağar! Türkü, Anadolu’da!
Yayla yolu yayık ayran tadında,
sülünün yavrusuna taşıdığı her bir yumruda,
çınara asılı adağın suskunluğunda
Ahraza inat sestir! Türkü, Anadolu’da!
Yeşerince umutlar bereketli başaklarda
Toplanınca yedi kuşak namaz sonrası avluda
Telli duvaklı varınca yârin yamacına
Tebessüm sır çeker genç kız oyasında
O vakit bayramdır! Türkü, Anadolu’da!
Töre bilip alırsa kanlısı gencimi on altısında
Can verirse gebem, doktor görmez damında
Düşerse yiğidim dağ yeri bayrak ardında
Hakka yürüyüş muştu sayılsa bile
Ocaktaki ağıttır! Türkü, Anadolu’da!
Mevsimler yıllara evrilse de
Nicesi toprak olup devrilse de
Ak sakala artık kıymet verilmese de
Kalan son sözdür! Türkü, Anadolu’da!
Kayıt Tarihi : 1.10.2017 16:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alem koca bir alem
Adem küçük bir alem
Rakı, şarap şart değil
Gönül zaten bir alem.
Selam ve saygılarımla... Nebi Ünler
Öağdan çağı aştı geldi türküler
Denizlere koşan bir nehir gibi
Nice gönüllere düştü türküler
Bazen bülbül oldu güle seslendi
Bazen mızrap oldu, tele seslendi
Nakış nakış bir kilime işlendi
Güzeller diline düştü türküler
Karacıoğlanda açtı gözünü
Köroğlunda buldu kendi özünü
Doğudan batıya her bir sözünü
Söyledi saz ile çaldı türküler
Alinin elinde cevher işlendi
Kötüye,namerde karşı dişlendi
Bu anlamsız çağda biraz dışlandı
Yılmadı zorluğu aştı türküler
TÜM YORUMLAR (2)