Melüllüğünü görüyorum, gözlerin boş kenarlarında kitapların
Ve benim yüreğimin en açık çukuruna da bir göz attın
Hala görüyorum, hayatının iştahındasın
Dudağımda bir kuruluk, sana yaklaşıyorum, gizlendiğin yere
Melüllüğünü seyrediyorum, sakinsin ve olabildiğine sahtekar
Koynunda izleri altın kuşaktan
Gökyüzünde hareler açılır uzak şafaktan
Seni gören gözlerim gelmiş Havva anadan
Boynuna yaseminler sürülü doğuştan
Sevda tepelerdeki kartalların kanadındadır
Seni bir şiire çevireceğim
Önce bozuk kalpler okuyacak
Sonra dilden dile çevrilecek
Satır aralarına ellerini, boynunu, o güzel gülüşünü saklayacağım
Seni öldürdüğümü kimse anlamayacak
Başımı kapına yaslıyorum sessizce içerisini dinliyorum,
önce inliyorsun sonra susuyorsun
Suyun sesi geliyor kulağıma,
Yine bir tablet kodein atıp bardağına uyuyorsun değil mi?
Benim duyduğum şeyleri sen duyamıyorsun tabii
Sahteliğin sesi, o kapı numarası, o çığlıklar, o sessizlikler
Sen bir gül
Ben bin yıl beklerim
Sözünü bırak evde
Kulaklarını unut..
Dediklerimi unut..
Öfkeyi unut..
Yalanlar üstümüzde
Dünyalar altımızda
Girne boş, Lefkoşa soğuk
Dizime dokun
Karanlığıma bak, bir ışık yak
Uçurumlar dilimizde
Sensizlikle savaşmak için soruyorum
Beni öpmüyor musun?
Sessizlikte ve karanlıkta ağlıyorum
Benden korkmuyor musun?
Kötü bir masal yazıyorum
Yaşamak bir incir gibi, meyve verip
Yaşamak bir rüya gibi, arzu dolu
Yaşamak bir insan gibi, bir ömür
Ama yaşamak senin sandığın gibi değil çocuk!
Yaşadığındır yaşamak
Gözlerim seni arıyor
Uçsuz derinliklere dalıyorum fotoğraflarına bakıp
Bir damla seriliyor yanağıma, yine seni seviyorum
Ellerim seni arıyor
Dudaklarım seni arıyor
Yorgunum
Beni sevmenden de bıktım usandım
Hiç bir işe yaramıyor onca şeyden sonra..
Gelmeyeceğim ve dönmeyeceğim
Çünkü, bana vaat ettiğin sularda,
Hiç bir filiz yeşermiyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!