Dilek yolunda ölmek Türklere olmaz tasa,
Türk’e boyun eğdirir yalnız türeyle yasa;
Yedi ordu birleşip kaşımızda parlasa
Onu kanla söndürür parçalarız, yeneriz.
Biz Turfanı yarattık uyku uyurken Batı
Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı.
Sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı:
Türk gücü bir yıldırım, Türk bilgisi bir deniz.
Delinse yer, çökse gök,yansa, kül olsa dört yan,
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan,
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz...
1931
Kayıt Tarihi : 14.7.2000 05:31:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Vatan uğrunda ölmek,
Türklere olmaz tasa,
Türk’e boyun eğdirir,
Yalnız töreyle yasa;
Yedi ordu birleşip,
Kaşımızda parlasa
Onu kanla söndürür,
Parçalarız param parça.
Biz Tufanı yarattık,
Uyku uyurken batı
Nuh doğmadan,
Kişnedi ordularımızın atı.
Sorsan şöyle diyecek,
Gök denilen şu çatı:
Türk gücü yıldırım,
Türk bilgisi derya deniz.
Delinse yer çökse de gök,
Yansa kül olsa dört bir yan,
Yüce dileğe doğru,
Yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden,
Kasırgadan yılmayan,
Ölümlerle eğlenen,
Tunç yürekli Türkleriz...
1931
Hüseyin Nihal Atsız
Düzenleyen..: Kenan SAYIN.
Türklerin Türküsü
Dilek yolunda ölmek Türklere olmaz tasa,
Türk’e boyun eğdirir yalnız türeyle yasa;
Yedi ordu birleşip kaşımızda parlasa
Onu kanla söndürür parçalarız, yeneriz.
Biz Turfanı yarattık uyku uyurken Batı
Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı.
Sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı:
Türk gücü bir yıldırım, Türk bilgisi bir deniz.
Delinse yer, çökse gök,yansa, kül olsa dört yan,
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan,
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz...
1931
Hüseyin Nihal Atsız
Sevgili şair ve yazarın bu şiirini okudum, yorumlama geçmeden önce değinmek istediğim bir konu var:
''Bozkurtların Ölümü'' isimli romanı bir kitapçıda görmüş, yazarının isim yerinde sadece ''Atsız'' sözcüğünün yazılı oluşu beni meraklandırmıştı. Kitabı satın aldım okumaya başladım:
622 yılının bir yaz gecesiyle başlayan tufan gibi bir yağmurda sel sularına kapılmamak için kayalara tutunan bir dizi askerden Kurtkaya'ya : ''Ellerini çöz!'' emri gelir ve sarıldığı arkadaşın belinden kollarını çözen Kurtkaya kendisine sarılan arkadaşlarıyla birlikte sel sularına kapılır.
İlk birkaç sayfadan sonra kitabı elimden bırakamadım. Ötüken, bozkır yasası, Işbara alp ve Almıla'nın aşkı, Almıla'ya aşık olan çin asıllı Van-zin-şan ve ablası İçing katun'un çevirdiği dümenler, Yamtar'ın bir türlü doymayan karnı, Kara ozan ile Çuçu'nun atışmaları, arasında Kürşad'ın yiğitliği ve özellikle Kıraç Ata'nın sözleri çerçevesinde biçimlenen kitabın nasıl bittiğini anlayamadım. Kitap bittiğinde bir ulus Çinli'lere tutsak olmuştu.
Kitabın devamı mahiyetindeki ''Bozkurtlar Diriliyor'' isimli ikinci cildini de soluksuz okudum. Kürşat'ın kırk arkadaşıyla yağmurlu bir gecede Çin sarayına verdiği baskınla bir ulus yeniden özgürleşmeye başlıyordu. Kürşat'ın hayatı pahasına Ötüken'e yeniden dönenlerin giriştikleri mücadele, kırk yaşına kadar Kürşat'ın oğlu olduğunu bilmeyen Urungu'nun Ay hanımla vuslata ermeyen ve ölüm uçurumunda son bulan efsanevi aşkı ikinci cilde damgasını vurmuştu. Urungu'nun oğlu olan dilsiz Taçam'ın, babasının Ay hanımı alarak ölüm uçurumuna at sürmesiyle dili çözülse de, ne yazıkkı ömrünce Kürşat'ın torunu olduğunu öğrenemeycekti!
Kısaca özetlemeye çalıştığım iki cildi ayrı düşmesinler diye bir çiltçiye götürüp bir arada ciltletmiştim. Altı yüz sayfa civarındaki ''Bozkurtlar'' adıyla bütünleştirdiğim ve hiç unutamayacağım bir eserdi.
Kitabın yazarı ''ATSIZ''ın Hüseyin Nihal Atsız olduğunu yıllarca sonra öğrenecektim. Kitabın bana aşıladığı okuma sevgisine dair olan borcumu bir nebze olsun böylece ödemiş olabileceğimi düşünerek şiiri yorumlamaya geçiyorum:
Başlık: ''Türklerin Türküsü'' şiirin ana fikri konusunda yeterince bir fikir veriyor. Şiirin ilk bendi:
Dilek yolunda ölmek Türklere olmaz tasa,
Türk’e boyun eğdirir yalnız türeyle yasa;
Yedi ordu birleşip kaşımızda parlasa
Onu kanla söndürür parçalarız, yeneriz.
...görüldüğü gibi 7 + 7 = 14 hece ölçüsü ve kusursuz duraklarla yazılmıştır.
İlk iki mısra arasında zengin uyak ve alttaki mısralarla mükemmel bir anlam perçinlenmesi vardır. İkinci mısrasındaki ''...türeyle'' sözcüğü üzerinde düşündüm. Sözcüğün Türemek yani çoğalmak sözcüğünün çağrışımdan ziyade, töre sözcüğüne vurgu yapmak istediğini düşünerek bu mısradaki sözcüğün ''...töreyle'' olması gerektiğini düşünüyorum.
''Türk’e boyun eğdirir yalnız töreyle yasa;'' ... şeklinde olmalıdır.
İlk bendin uyak ve örgüsü
a
a
a...zengin.
b
şeklindedir. Bütün bentlerin son mısraları bir biriyle uyaklı olduğundan ilk bendi abab çaprazıyla şiiri başlatsaydı daha da güzel olurdu. İlk üç mısrası zengin uyakla örülen bendin, mısraların anlam, duygu keskinliğinin ifade gücü ve birbirleriyle perçinlenişi güzeldir.
Biz Turfanı yarattık uyku uyurken Batı
Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı.
Sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı:
Türk gücü bir yıldırım, Türk bilgisi bir deniz.
Şiirin yukarıdaki ikinci bendinde ilk göze çarpan şairin zengin uyaktan ödün vermediğidir. Bendin ikinci mısrasında kendisini hissettiren kısmı bir anlam zayıflığı ve ses vurgusundaki düşüklük ikinci durağın 6+ 2 oluşundan kaynaklanmaktadır. Bent içinde 6 + 2 olan başka durak bulunmadığından ses vurgusunu yapacak eşleşmeyi sağlayamamaktadır. Oysa:
Biz Turfanı yarattık...
Nuh doğmadan kişnedi... duraklarındaki ses vurgusunun güzelliği her iki mısranın da 1+3+3 ile başlamasından kaynaklanan eşgüdümdür.
''Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı''. ...mısrası ne kadar güçsüz ve uyumsuzsa;
''Sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı: '' mısrası da o kadar güçlü, uyumludur. Bu mısranın bendin son mısrası ile anlamlı perçinlenişi ve şiirini finale taşıması mükemmeldir.
''Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı'' mısrası 15 çıkan hece sayısı ve şiire yakışmayan durak yapısıyla mutlaka tekrar gözden gerilmeliydi. Üstadın böyle bir hataya düşeceğine inanmak istemiyorum. Bu hata nereden ve kimden kaynaklanıyorsa düzeltilmelidir.
Milli duyguları inanç duygusunun önüne alan bu mısra öyle sanıyorum ki şiirin kendisi kadar tartışma yaratacaktır. Mısrayı:
Nuh tufanından beri Orta Asya'lı atlı,
veya:
Nuh tufanından beri Ötüken'li her atlı,
...şeklinde düşünerek bendi yeniden okudum. Buna benzer bir mısra üst beyit ve alttaki ayak mısrasıyla daha anlamlı bir perçinleme sağlayabilir ve hece fazlalığını bertaraf ederek şiir metnini kusursuz hale getirebilirdi.
Şiirin final bendi:
Delinse yer, çökse gök,yansa, kül olsa dört yan,
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan,
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz...
İlk üç mısra arasındaki zengin uyak, kusursuz hece ve durak yapısı, mısralar arasındaki anlamlı perçinleniş, ses vurgusu, ana fikrin mısralara işleniş ustalığı, ve bendin şiir metnini belleklere kazıma işlevselliği mükemmeldir.
Not: Yazdıklarım sevgili şairin hoşuna gider miydi, gitmez miydi bilemiyorum. Emeğimi gönülden helal ettim.
Seçici kurulun sayın üyelerini tebrik edip, başarı dileklerimi ileterek; Antolojiyi, şair, yazar ve üyelerini sevgi ve saygılarımla selamlarım.
Sevgilerim ve saygılarım sevgili şair ve yazarın sayfasına hatıradır:)
İnsan ne olduğunu bilmeli bence eşek eşektir ve hayvandır. İnsan insandır ve mensubu olduğu bir millet vardır. Değil mi?
Ben Türküm demek ırkçılık değildir sanırım bunu biliyorsunuz. Eğer itirazınız varsa önce annenizi ve babanızı inkar ediniz. Bir Millete mensup olmak bir anaya ve de babaya sahip olmak gibidir ben bööyle biliyorum. Ama benim anam babam var diye öksüz ve yetimi yerenlerden ve onları hör gürenlerden değilim ki buna asla damarlarımdaki kanın gen yapısı müsade etmez. Bu arada başkalarınında sahip olduğu anasına ve babasınada saygı duyup hürmet gösterenlerdenim. Hep kimsesizleri koruyup kollarım Milletimin yaptığı gibi. ve buna benzer güzellikleride bırakında övelim değil mi?. Anlaşılabilmek için en basite indirgeyip yazmaya çalıştım....
YANİ TÜRKÜM VE MUTLUYUM VATANIMDAKİ DİGER MENSUPLARADA SAYGIM VAR VE ONLARDANDA AYNI SAYGIYI BEKLİYORUM... EĞERKİ GÖZÜNÜZ VATANIMA VE MİLLETİME KEN ETMEKTEYSE ÇIKAR O GÖZLER BUNUN İÇİN YAPILAN EYLEMDE IRKÇILIK DEĞİL HAKKINI SAVUNMAKTIR.
TÜM YORUMLAR (29)