TÜRKLERİN PEYGAMBER SEVGİSİ?
Cenab-ı Allah ayetlerinde her kavme bir peygamber gönderildiğini bize bildirmektedir. Kavim peygamberleri kavimleri tarafından çok eziyet ve işkence gördükten sonra taraftar bulabilmişler. Hatemül Enbiya(son peygamber) olan Hz. Muhammed (sav) bir kavme değil, bütün âlemlere rahmet olarak gönderildi. Efendimiz hem Resul(kitap gönderilen) hem Nebi(vahiy gönderilen peygamber) dir. Ayrıca peygamberlik gelmeden önce de “Muhammed-ül Emin”dir. Yani inanılan, güvenilen kişidir.
Arap yarımadasında iken Peygamberlik gönderilen Hz. Muhammed, öncelikle Arapları İslam’a davet etti. Efendimize eziyetler eden Araplar, çok direnmelerine rağmen, sonraları ona teslim olmak zorunda kaldılar. Araplar arasında Efendimizi çok seven sahabeler olmuştur, ancak Türklerin ona olan sevgisi bir başkadır. Hem de onu görmedikleri halde delicesine bir aşk ile bağlanmışlardır. İnsanın aklına şu soru gelmektedir: “Acaba Türklerin Efendimize, torunları Hasan ve Hüseyin’e(Ehl-i Beyt’e) olan bu eşsiz sevgisi onun Müslüman olmasından mı ileri gelmektedir, yoksa hem Müslüman hem Türk olmasından mı kaynaklanmaktadır” diye sormak geliyor insanın içinden. Tarihte yaşanan bu sevgi örneklerini gördükten sonra onun Türklerle “kanbağı” olmasının da bu sevgide rolünün büyük olduğunu görmüş olacağız inşallah:
Peygamber Efendimizin, Hz. İbrahim’in torunu olduğunda herkes hemfikirdir. Hz. İbrahim’in babası “Azer” Özbekistan’ın “Ğurf” kentinden Azerbaycan bölgesine akrabaları olan “Azeri Türkleri”nin arasına gelir. Kur’an-ı Kerim’de adı “Azer” olarak geçer. İslam Ansiklopedisinde “Taruh”, diğer Ansiklopedilerde “Tarekh” olarak geçmektedir. Bu isim zamanla “Tarekh, Tarek, Tarık, Türük ve Türk” şeklini alır. Yani Kur’an-ı Kerim’e göre(Azer) de olsa, Ansiklopedilere göre(Tarekh) de olsa, her iki durumda da Hz. İbrahim’in babasının “Azeri Türkü” olduğu anlaşılmaktadır. Kimi Azer adının Lakab olduğunu savunmaktadır. Hazer bölgesinden geldiği için ona “Azer” denildiği de düşünülmektedir. Daha fazla teferruata inmeye gerek yoktur ve Hz. İbrahim Sümer Türklerinin Azeri kolundandır.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim