Gök kubbe kızıl örtü yer ise siyah lale
Denizin koylarına bir tarih yazılmakta,
Bir avuç toprak için dört elle istikbale
Ecnebi soylarına mevziler kazılmakta.
Şehidim gülümse sen ebedi seferine
Yüzünde güller açsın özünde kardelenler,
Bu nasıl bir cüret ki her ölenin yerine
Süngüsüz ilerliyor nur yüzlü alp/erenler.
Türkümün son ezgisi acı ağıt ve halay
Sağı kızıl kıyamet solu 'var' 'yok' arası,
Bizler için bu destan sıra dışı bir olay
O/nursuzlar içinse yüzsüzlük fukarası.
Saldırınca hainler canhıraş bir tutumla
Düşü verdi bir telaş her telaşa bir çehre
Nasıl desem her biri son kurşun son atımla
Sanırsın şaha kalkmış hepsi birer Ebrehe.
''Ya istiklal ya ölüm'' Gazinin parolası
Bekleme durma diyor ilerle yiğit asker,
''Ya şehitsin ya gazi'' yok ki bunun ortası
Bu yüzden olsa gerek ölmeyen ölüm ister.
Bir devrin kapandığı bir devrin açıldığı
Bin yıllık bir çınarın duldasıdır şehadet,
Bir yanda kahpe pusu kurşunun saçıldığı
Mert yiğitler ölürken diğer yanda ihanet.
Zehirli sarmaşıktı her biri öbek öbek
Uzanan o elleri zor olsa da budadık,
Dinle kınalı köpek çekil ulan köstebek
Biz bu savaş uğruna ne canları adadık.
Anladılar sonunda aldıkları darbenin
Acısını tatmadan Türk'e kefen biçilmez,
Bir nur ki içten içe şavkı vurur kâbenin
Ardından fetva iner; ''Çanakkale geçilmez''!
Ola ki şer odaklar bize doğru ıkınsa
Gözünü kırpmayarak boynunu keseceksin,
Ve ecel fırtınası baş ucuna yakınsa
Durmayıp işte o an estikçe eseceksin.
Yedi düvel bir olur saldırır koy, buruna
Vicdanın kıyısında insanlık kundaklanır,
Gayesiz Anzaklar'ın gitsin diye zoruna
Ve hala ölüleri kuyularda saklanır.
Ölmez ki vatan için toprağa düşen yiğit
Sadece hazır kıta kolluğunu değişir,
Onlarsa ölüp ölüp dirilmeyen şişen it
Yer yere bildiğince evir çevir ve devşir.
Selam sana Mehmet'im, selam Ulu Önderim
Ne olur sesimize kulak verin ve duyun,
Bu millete inanın bu acılar zûl derim
Kardeşi kardeşine kırdırıyor şer oyun.
Çanakkale bizlere çok şeyi öğretse de
Ve hala akıllar sığ duygular lal ve ahraz,
Her ocağa bir ateş bir kıvılcım yetse de
Yine de çoklarına bu destan vermez ki haz.
Keşke çöze bilseydik ikilik mefhumunu
Keşke çize bilseydik al kırmızı bir tuval,
Eleyip beleseydik kardeşliğin kumunu
Taşısaydık yükseğe birlikte çuval çuval.
Gelene ağam dedik gidene paşam dedik
'Yurtta sulh cihanda sulh' cümlesini unuttuk,
Çaldık, çırptık haramı dibinden uça yedik
Tövbesiz ninnilerle nefsimizi uyuttuk.
Ve artık birlik için ayrılmasın din dil ırk
Bütün yüzler Atan'ın döndüğü yana baksın,
Kürdü Laz'ı Çerkez'i soyağacı hepsi Türk
Aksini diyen varsa o dile kına yaksın.
Arslanolu(Gül ve Gazel'' kitabımdan
Ali Osman ArslanoğluKayıt Tarihi : 14.4.2015 16:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!