.
Susturdular bizi
Sadece ve niçin
Çocuklar bile öğrendi
Kendileri için
Derdimiz dertleri olmadığı için
Sonra gelip birileri
Olmayan düşmandan kurtarmak için
Olan düşmanlar yarattı
Ne için
Demokrasi için
Sonra birilerini kullandılar
Ne için kendileri için
Saflara masumlara yol gösterdiler güya
Yaptığınız hak için, yaptığınız halk için
Sonra anladık ki
Damarlarımızdaki kanı emende onlar, zehri verende onlar
Doktoru yollayan, hastane ekipmanı satanda
İlaç verende, ambulans satanda
Sonra ne oldu
Evlerimize girdiler kefenimizi diktiler
Bazı sivriler oturup da 60 sene uyudular
Kardeş kanı dökülmesini dava yapıp
Bolca mezar kazdılar
Bu ne diyor diye düşünmeden
Sırf karşı
Sırf sam amca dedi diye oturup kurşunladılar
Eeee bir başına kalmakta yaşanıyormuş
Memleketimizi, halkımızı ikiye,üçe beşe bölüp
Krizler, ekonomik buhranlar,yolsuzluklar hortumlar
Daha neler varsa yaşattılar
Şimdi sırada Mehmetçik kanı var
Bakalım onları kaça sattılar
Sizdiniz efendim
Sol yarımızı koparıp atan ki
Lazım değil sandınız
Şimdi yarım vücutla bu kadar yaptıklarınız
-ee bugün bize, yarın size-
Hiç demediniz onlarda lazım
Doğru için
Gerçek için
Sesimiz
Memleketimiz için
Yok et! ! tek bildiğiniz bu
Oturup düşünmekten yana çabanız olsa
Bunlar gelmezdi başımıza
Çığlık mı atıyorsunuz
Yeterrrrrrrrrrrrrr mi diyorsunuz! ! ! ! ! ! ! ! !
Önce özür dileyiniz
Bağışlayın deyiniz
- Çorum,Malatya, Maraş, Sivas, katliamları kimin eseri,
Sevgili mütefikiniz, komunizm karşıtı, memleketimize
Komunistleri sokmayacağını söyleyen sam amcanız ve onun
Yerli işbirlikçileri değil mi. Bakın onlar ses cıkarmazlar şimdi
Neden derseniz, her şehit kanı onların işlerini iyi yaptığını gösterir
Bunlar senelerdir böyle yürütürler işlerini, kimseye de acımazlar
En cok solcu ve demokratları öldürürler, araya da birkaç milliyetçi
Atarlar ki renk olsun, sürekli tehdit görülsün.
Artık herkes biliyor ki, Amerika ve İsrail ve ab en büyük düşmanımızıdır.
Birileri utanmadan şimdi, yahu bu adam paranoya yapıyor diyecektir.
Oturun önünüzden yiyin, Mehmetçiği kendi askeri gibi kullanmaya
çalışıyorlar diye bağırıyorlardı. Bakın nerede bir pislik çevirseler
Mehmetçiği istiyorlar artık oraya, Mehmetçik kanını parayla
Satın almaya çalısıyorlar. Bu işbirlikçiler defolmadıkça rahat yok bize.
Ya bizi kendilerine uyduracaklar, yada parçalayıp yok edecekler.
Senelerdir uyguladıkları politikalarla bu memleket insanını durduk yere
Aralarında uçurumlar yaratıp düşman etmediler mi bir birilerine.
Hortumcudan hesap sormayan, soranı yok eden kafalar kalkıp terörist
Başlarına laf ediyorlar. Terörist dediklerinin verdiği zararın kaç
Katını hortumcular verdi. Hangi birinden hesap sordunuz da, şehit
Kanı üstünden pirim yapıyorsunuz. Oturun yerinize, ya da gidin müttefik
Sevgilinize, defolun topraklarımızdan, batsın sizin sevginiz. Lanet olsun.
Bugünde sizi ırak’a sokarlar, Lübnan da, tıpkı bosna’ya onca insan
Öldükten sonra, tıpkı afganistan’a olduğu gibi, tıpkı somali’ye
Olduğu gibi, bu işler böyle efendim, diyorlar ki.. İsrail ve Amerika
Kendi ülkelerinden olduklarında daha güçlüler türkiye’de, görüyoruz işte.
Hayrını görün,sağlık olsun dersiniz herhalde. Şimdi sevinebilirsiniz
Dünya solunun boğazını kestiniz, tek kutuplu güzel,muhteşem,kudretli
Amerikanızla devam edin yola. Hadi rasgele, ha bakın Fidel ve chavez
yasıyor hala. Kötü dualar etseniz de onlarda ölse kırk senelik dualarınız
tam yerini bulacak işte. Güzel değil mi, silindi komunizm
DÜNYA OLDU CENNET. Aman ne GÜZEL CENNET.
OHH NE ALA NE ALA :))) şimdi bu kafalara ne deseniz faydasız zaten.
Gerçekleri görüp de yahu haklılar, dost dediğimiz adamlar senelerdir bizi
İçeriden vuruyorlar, bunun içinde yine bizi kullanıyorlar demezler.
Neden NATO KAFA,NATO MERMER çünkü. :) GÜZEL DEYİM
Nasılda yerini bulmuş değil mi…
Siz ıraka girin ki BOP projesi için Amerika ve İsrail suriye’ye
girebilsinler. ki; bu son olaylar bizi mecbur bırakmak içindir.
Sizi ıraka nöbetçi diksinler, bir anda bakarsınız ki mezhep çatışması
Yaşayan Irakta başlar Mehmetçik kanı dökülmeye, şimdi oldunuz mu taraf.
Lübnanda ara bölgeye koyarlar, bir gece mossadları arap kılığında saldırır,
alın size bir düşman arap. Bunu artık çocuklar bile görüyor. BOP projesini
desteklemek demek hem ortadoğuyu hem memleketi parçalamak demek.
İş buraya geldi ki artık bu işin siyasi yanı kalmadı. İş artık insanlık
meselesidir, ezilen ezen meselesidir. Şimdi sorun zalimlerden mi yana
olacağız. Mazlumlardan mı. Ulan ne diye komşumla düşman olayım ki
demelisiniz. Terörist başını yıllarca Suriye içinde Besleyen Amerika İsrail
değil mi, AB değil mi. Kalkıpta Suriye düşmanımızdı diye palavraları
geçiniz. Suriye siz kimlerlesiniz ona bakıyordu. Şu düştüğümüz
hale bakınca nasılda ortaya cıktı her şey.
Bana kalsa girerim ıraka Suriye ve iranla, silerim haritadan ırakı,
doğusu irana, Batısı suriyeye, kuzeyi’de türkiye’ye alın size barışa
kavuşmuş topraklar. Madem ki birilerine bir şey verilip alınacak,
bunu toprağın insanları yapacak. Geçmişte ırak,Suriye,iran haritası
çizip bölüştürenler emperyalistlerin yaptıkları ortada, madem ki
buraya kadar geldi, bir devlet kurulacaksa, bu topraklardaki
Halklar ve onların devletlerinin isteği doğrultusunda kurulmalı,
yoksa yazık olacak bazılarına, İsrail Amerika güdümünde gittikleri
sürece unutsunlar. Çünkü bu iş bir devletin karşı olduğu bir şey değil.
İstikrarlı Topraklar mı dediniz, bence en temiz yol bu, gerekirse
Amerika ile de İsrail ile de savaşılır. Her gün amerikan tokadı,
ya da maşalarının tokadını yemektense, bir defa adam gibi ne
yapacaksak yaparız. Bunun içinde çevremizden yeterince destek
görürüz. Zira yeni bir İsrail fazla gelir bu topraklara, sadece bu
bölge halkları arasında daha fazla kan dökülmesinden başka bir
işe yaramaz, çünkü düşmanlık nifaklarını ektiler. Bu topraklara
demokrasi gelecekse bunu ne Amerika ne İsrail ne de AB getirecektir.
Bu toprakların insanları getirecektir. Bunların getirdikleri şimdiye
Kadar görüldü. Diktatörler, sultanlar vs.Satın alınmamış aydınları,
gazetecileri, siyasileri bir araya gelip, kafa kafaya verip nasıl
kalkındırırız nasıl kardeşçe barış içinde yaşarız. bunu gösterip
uygulayacaklardır. Marjinalleştirilmiş davaların, davranışların
sonu ırkçılık ve katliamlarda bitiyor o yüzden düşünmek lazım.
Başka türlüsü yeni Lübnanlar yeni Bosnalar
yeni Afganistanlar olacaktır. Bizde de kapkaçlar, cinayetler,
Fuhuş, kumar, uyuşturucu işte bunlar yüzünden arttı.
Memleket kaynaklarını alabildiğine sömürüyorlar çünkü.
Bu kaynaklar şimdiye kadar terörler hortumla vs. ile sömürülmese
idi, şimdiye kim bilir o kadar para ne kadar çok yaramızı kapatmış,
Sosyal adaletsizlik, paylaşım bozukluğunun ne kadarı çözülmüştü.
Öneriler çözümler yine kendi içimizde, sağ duyulu olmakta fayda var.
Bu topraklarda yaşayan onca topluluğun kökleri belli ve derindir.
Bütün bu olaylara son verecek güçleri de vardır.buna emperyalistlerde,
faşistlerde mani olamayacaklardır. Siz kendi insanınıza sahip çıkamazsanız
birileri gelip sahip çıkar, o zamanda iki laf etmeye hakkınız olmaz.
Sahip cık, seninse sahip cık. Bak koru, kolla, iş, aş ver uğraşmasın
Emperyalist işleriyle.
Unutmayın ki suçun en büyük sebebi, Eğitimsizlik,fakirlik ve
sevgisizliktir.
yaralı kuşlar kalkar memleketimden
bir yerlere konar
geçerler mazlum bahçelerinde
onlara katılırlar
haklıdır anneler
elbette hesap soracaklar
yavrusunun kanı kimin için aktı anladılar
ne işimiz var lübnan’da,
ben olsam gitmem, ben olsam gitmem…
dip notlar:
gladio:
sayfa 20: 3) Bu resmi ve gizli orgutun bir baska tanigi ise donemin Basbakani Bulent Ecevit'ti. Ecevit, ortulu odenekten bu orgut icin para istendiginde konudan haberdar olmus ve hemen arastirmaya baslamisti. Sonunda ulke capinda komunizme karsi mucadele etmek icin milliyetci gonullulerden, ozellikle de MHP'lilerden bir sivil direnis teskilatinin kuruldugunu dehset icinde ogrenmis ve yasadigi saskinligi soyle anlatmisti: 'Simdiye kadar parasini nereden sagliyordu bu orgut dedim, 'Amerikalilar gizli bir odenekten veriyorlardi' dediler. Tabi o zaman kuskularim busbutun artti. 'Peki nerede bu kurulus, nertede calisiyor' dedim, 'Amerikan askeri yardim binasinin bir katinda calisiyor' dendi'. Ecevit, bu bilgilere ulastiktan sonra olayin uzerine gitmeye karar vermis, hatta 1 Mayis 1977 katliami gerceklesince kamuoyu onune cikip, 'Devletin icinde, ama devletin denetimi disindaki bir orgut'un varligini resmen aciklamisti. Ancak bu aciklamadan tam 20 gun sonra (29 Mayis 1977) Cigli'de belki de izini surdugu orgutun hedefi olmus ve bir suikast girisiminden kilpayi kurtulmustu. Daha sonra suikastte kullanilan ABD menseli silahin Izmir emniyetine ait oldugu, tetigi cekenin ise bir polis memuru oldugu anlasilmis, ancak olayin uzeri hizla ortulmustu. (Dipnot: Ecevit'i hedef alan bu olay aydinlatilmis degil. Izmir ve Menemen Cumhuriyet savciliklarinin tum cabalarina karsin olayda kullanilan silah ve oteki kanitlar mahkemeye getirilmedi. Suikast girisiminde bulunmak suclamasiyla tutuklanan polis memuru Ismet Cetin'in yargilamasi 6 Mayis 1980 tarihinde sonuclandi. Sanik Cetin yaralamaya neden olmaktan TCK'nin 459/2 maddesi uyarinca 3 ay hapis ve 500 lira para cezasina carptirildi. Sorusturmayi Menemen Savcisi Semih Kaynakcioglu yuruttu. Sorusturma surerken once Denizli, ardindan Diyarbakir ve sonra da Siirt'e tayin edildi. Yerine Nazim Karaaslan atandi.) 4) Avrupa'da Gladio'nun aciga cikip, Turkiye'de de Kontgerilla iddialarinin yogunlastigi gunlerde CIA'in eski baskani William Colby bir aciklama yapmis ve 'Turkiye'de Gladio benzeri bir orgutun bulundugunu' soylemisti. Colby'nin aciklamasi butun tahminleri dogrular nitelikteydi: 'CIA, Turkiye'nin komunistlerin eline dusmemesi icin bazi anti-komunist kuruluslari desteklemis olabilir.' sayfa 56-57: Mehmet Eymur tarafindan kaleme alinan MIT raporunda Agar'a iliskin son derece agir bir iddia daha vardi. Rapora gore, 1987 Agustos'unda Milano'da 10 kilo eroinle yakalanan 4 Turk'un uzerinden Mehmet Agar'in telefon numaralari cikmisti. Agar, raporda diger suclanan yetkililer gibi, bu iddialara susarak yanit verdi. sayfa 74-75 (Kanli 1 Mayis) : 1 Mayis 1977 geldiginde de Turkiye, Milliyetci Cephe hukumeti yonetiminde karanlik bir donemden geciyor, yine isciler meydanlarda muhalif sloganlar atarak yuruyorlardi. Karanligi asmak icin, bir iktidar degisikligi icin gun sayiliyordu. Ama bir anda, cevre binalardan gelen seslerle hersey altust oldu. (...) Geride 34 olu ve yuzlerce yarali birakan 1 Mayis katliami hep bir sir olarak kaldi. Donemin ana muhalefet lideri Bulent Ecevit kanli 1 Mayis'in uzerindeki golgeleri soyle anlatti: 'Bu atesin nereden acildigi belli oldugu halde, atesi acanlar belli oldugu halde sorumlulari bir turlu yakalanmadi. Biz bir arastirma kurulu kurmustuk, fakat onun da onune asilmaz engeller cikiyordu. Ben 1 Mayis olaylarinda da cok kaygilandim. Ve daha once Ozel Harp Dairesi'nin sivil uzantilari uzerine aldigim bilgiler isiginda duydugum kaygilarimi zamanin Cumhurbaskani Fahri Koruturk'e sozlu olarak ilettim. 'Elimde kanit yok ama, bana oyle geliyor ki bu Ozel Harp Dairesi'nin sivil uzantilari, onun icinde yer alan omur boyu gorevli birtakim siviller bunu yapmis olabilir' diye o konuda bilgilerimi kendisine aktardim.' sayfa 75: 1 Mayis katliamindan 10 gun sonra 7 Gun dergisinde emekli kurmay yarbay Talat Turhan imzali bir yazi yayinlandi. 'Iktidarlarin Cetelesmesi' baslikli bu yazi, 20 yil sonra aciga cikacak ceteleri ilk kez haber verirken, kontrgerilla orgutlerinin calisma yontemlerini de anlatiyor ve adeta olacaklari onceden haber veriyordu: 'Kontrgerilla orgutleri, gerektiginde teror ve siyasi cinayetlerle anarsiyi arac olarak kullanarak fasist askeri darbeler icin ortam hazirlar ve bu suretle azgelismis ulke duzenlerinin emperyalist cikarlara uyarli sekle donusturulmesini saglarlar.' sayfa 76 (Ecevit'e suikast girisimi hakkinda Eecevit) : Mehmet'in durumunun kotu oldugunu ogrendik, cunku o zamana kadar varligi bilinmeyen ici zehirli maddelerle, kimyasal maddelerle dolu bir kucuk fuzeden isabet aldigini ogrendim. Ve bazi emniyet gorevlileri bu fuzeyi doktorlardan almak istemisler israrla, fakat doktorlar vermemisler. Sonradan ben tabii o silahin izini surmeye calistim, fakat asilmaz engellerle karsilastik. Ve o silahi kullandigi bilinen polis de serbest birakildi. Evvela boyle bir silahin Turkiye'de bulunmadigi soylendi. Biz aksini ispat edince 'Var ama cok olaganustu durumlarda ozel izinle kullanilir' dendi. sayfa 76 (suikastler) : 1977'ye kadar bireysel saldirilar ve adam oldurmeler seklinde gelisen olaylar 1978'den itibaren Kahramanmaras katliami gibi kitlesel saldirilara donustu. Ve hemen ardindan da secilmis hedeflere yonelik, buyuk suikastler basladi: Milliyet Basyazari Abdi Ipekci (1 Subat 1979) SBF Dekan Yardimcisi Prof. Umit Yasar Doganay (20 Kasim 1979) Iktisat Fakultesi Ogretim Uyesi Prof. Cavit Orhan Tutengil (7 Ara. 1979) TRT yapimcisi Umit Kaftanlioglu (11 Nisan 1980) MC donemi bakanlarinda MHP'li Gun Sazak (22 Mayis 1980) Maden Is genel baskani Kemal Turkler (20 Temmuz 1980) 12 Mart'in Basbakani Nihat Erim (19 Temmuz 1980) sayfa 79-80 (emekli deniz subayi Erol Mutercimler'in arastirmalari - Mutercimler'e gore ulkeyi darbeye surukleyen cetenin adi 'Ergenekon') : Mutercimler'e Ergenekon adli bir ust orgutten ilk soz eden Tumgeneral Memduh Unluturk, 12 Mart doneminde iskenceli sorgularin yapildigi ve kontrgerilla kadrolarinin ilk kez ortaya ciktigi Ziverbey Kosku'nun komutani olarak taniniyordu. Ve yillar sonra ilk kez kendisinin de icinde yer aldigi bir vatanseverler orgutunun ayrintilarini anlatiyordu. Mutercimler, basta dinlediklerine inanamadi: 'Memduh Unluturk Pasa kendisinin de bu Ergenekon'un icinde oldugunu soyledi ve dedi ki, 'Bu Ergenekon Genelkurmay'in da, hukumetlerin de burokrasinin de herkesin ustunde bir orguttur. Yasayla falan kurulmus bir orgut degildir. Bu, 27 Mayis darbesinden sonra CIA, Pentagon tarafindan kurdurtulmus. Bunun icinde bulunan insanlar da buraya hizmet eden insanlardir. Ama bunlar vatana ihanet olsun diye hizmet etmezler. Biz vatani kurtariyoruz, vatana hizmet ediyoruz, vatana yararimiz dokunuyor dusuncesiyle bu orgutun icinde yer almislardir. Ozellikle Amerika'da kontrgerilla egitimi gormus olan, bu kurslardan gecmis olan generallerin bir bolumu yeri geldiginde bu kontrgerilla icinde yer alir. (...) ' sayfa 84-85 (Savci Dogan Oz cinayeti - 24 Mart 1978) Oz, raporunda, ABD yararina calisan bazi gizli orgutlerin, devlet aygitini da kullanarak demokrasiyi yok etmeye ve fasist bir duzeni yururluge koymaya calistiklarini acikca soyluyordu. (...) 'Butun bu calismalar icinde askeri ve sivil guvenlik gucleri vardir. Kontrgerilla, Genelkurmay Harp Dairesi'ne baglidir. Sivil guvenlik gucleri icinde de MIT elemanlari ve 1. Sube gorevlileri kullanilmaktadir. Butun bu calismalar MHP ve onun kadrolarinca yonetilmektedir. (...) ' sayfa 86-87: Dogan Oz cinayetinin sanigi Ibrahim Ciftci askeri mahkemede yargilandi. Butun taniklar ve kanitlar aleyhineydi. Ancak Ciftci'nin avukatinin mahkemeye verdigi bir dilekcede, muvekkilinin Milli Savunma Bakanliginda dosyasinin oldugunu belirtmesinden sonra Ciftci hakkinda verilen idam karari Askeri Yargitay'da tam 4 kes bozuldu. Sonunda askeri mahkeme Turk hukuk tarihinin en ilginc kararini verdi ve soyle dedi: 'Sanik Dogan Ciftci'nin Dogan Oz'u taammuden oldurdugu mahkememizce sabit gorulmustur. Ancak Askeri Yargitay Daireler Kurulu kararina direnilemeyeceginden, sanik Ciftci'nin beraatine karar verilmistir.' sayfa 91: Turk ulkuculerinin CIA baglantilarini arastiran Fransiz gazeteci Jean Marie Stoerkel de 'Saint Pierre'in Kurtlari' kitabinda Abdullah Catli'nin yabanci istihbarat orgutleriyle iliskilerini ortaya koyuyordu. Gecenlerde Turkiye'ye gelen Stoerkel ATV'ye Agca'nin hapisten kacirilmasinda Catli ve CIA'in isbirligi yaptiklarini da acikladi. Stoerkel arastirmalari sirasinda Catli'nin Interpol tarafindan aranmakta oldugu 1982 yilinda Italyan Gladio orgutunun bir ajani ile birlikte Amerikan korumasi altinda Miami'ye giris yaptigini da ortaya cikarmisti. Fransiz gazeteci, bir durusma sirasinda Catli'ya 'Amerika'ya nasil bu kadar kolay girdin' diye sormus ve su yaniti almisti: 'Ortaligi karistirma. Bizi o kadar cok gizli servis kullanmak istedi ki tahmin edemezsin.' sayfa 107 (Ugur Mumcu) : 9 Ekim 1992 tarihli yazisinda Ugur Mumcu: 'Bugun PKK orgutu arasinda kimbilir kac tane ajan var? Yalnizca MIT ajanlari mi? Ortadogu ajan kayniyor. Kurt orgutleri arasina sizmis kimbilir kac CIA ajani gorev yapiyor? ' diye soruyordu. 15 Ekim'de ise 'Gazetecinin gorevi gercegi aramaktir. Kurt sorunu konusunda bu kosede yapmaya calistigimiz da budur. Ornegin Abdullah Ocalan kimdir? PKK nasil kurulmustur? Bunlari arastiriyoruz. Bu arastirmalarin baslangic noktasi Ocalan'in kimligidir.' diye yazdi. (...) Mumcu, daha once Aydinlik gazetesindeki bazi haberlere atif yaparak soruyordu: 'Apo'nun kontrgerillacilarla isbirligi yaptigi, PKK icindeki MIT ajani bir pilotu kolladigi ve kayinpederinin MIT elemani oldugu dogru mu? ' 8 Ocak 1993 tarihli yazisinda yine bu konuya giriyor ve aynen soyle diyordu: 'Birileri Turk halkini Kurt halkina, Kurt halkini da Turk halkina dusman edici kanli bir tuzak kuruyor. Yakinda yayinlanacak bir yayinimda Kurt milliyetcileri ile istihbarat ajanlari arasindaki iliskilere isik tutacak ilginc belgeler aciklayacagim.' Bu yazidan tam 16 gun sonra olduruldu.
Bu okuduğunuz yazıda sadece gerçeklere bakın, eski ile bugün olanlar arasındaki farkları,
Benzerlikleri, başrol oyuncuları iyi görün, gerçek burada, yaşıyoruz. Ellerini taşın altına
Sokmayan, sırf çıkarları için siyaset politika yapanlara bir cevabımız olmalı, insanlarımıza
Sahip cıkmayan, dertleriyle ilgilenmeyen,sorunları hep bekleten, günübirlik çözümlerle
İş yapan bu cahillerden artık gına geldi. Görünen o ki GELECEĞİMİZ bu kafaların
Elinde heba olup gidecek. Çünkü bizler için değil, başkaları için gayret ediyorlar.
Elinizin altında internet var, google’den anahtar kelimeleri yazın bir sürü doküman
Çıkıyor karşınıza. Karşılaştırma yapıp kafanızda biçimleyin, gerçek orada
Gösteriyor kendini.
BİZE GERÇEKLERİMİZ LAZIM. AYAKTA KALMAK İÇİN ŞART.
Saygılarımla
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 3.9.2006 15:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Var. senelerdir kan kusarak yaşıyoruz.
Teşekkürler abi...
Selam ve saygıyla...
Belki o zaman 'demokrasi sevdalısı' askerler işlerine geldiği zaman kışlalarından çıkamazlardı, buna cesaret edemezlerdi...
Bu aptallar her türlü kötülüğü, Ulu Önder'imizin adını kullanarak yaptılar...
Hepsi kendini Mustafa Kemal'in yerine koydu (akıllarınca)...
Acaba yanlış mı düşünüyorum?..
'milliyetçi' geçinip, farkında bile olmadan yıllarca amerika ve batı tarafından kullanılan geri zekalılar hakkında söyleyecek söz dahi bulamıyorum...
bunlar o kadar geri zekalı ki, 'ulusalcılık, milliyetçiliğin sulandırılmış halidir' diyebiliyorlar...
saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (2)