Türkistan kasrının.. bahadır alp eri

Hüseyin Demircan
3350

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Türkistan kasrının.. bahadır alp eri

uygurum bu dinsiz.. çinden korkulur
halınız görmeyim.. içim burkulur..
ırkımız başları karanlık ferda
her dağın ardı bir gözü kanlı kurt ulur
bilenmiş haldadır baltası satır
tırnaklar sivriltilir dişler yontulur

kıvrılır yanı baş ay gardaş
soy kırmayı meşru kılanlar
ağızlar damlatır kanlar..
hamlesi yalnız..
mazlum sokmaya mahsus yılanlar..

bir lokma meflüç vücud.. çiğnenmeden yutulur..
olmasın kurbanın naçar.. olduğun anlar..
elinden uçanla kaçan kurtulur..

kantarı güçlü yan uygar dünyanın..
ve senin bize özgü çıplaklık ile üryanın..
ne en küçük paylama ne en ufak azar..
kaza kaza tükendiler.. lebalep dolu..
yeni ölü almıyor mezar..

üzerin yine kemik kanla örtülür..
gözlerin hüzünlü.. ırkıma mahsus nazar..
yalnız mezbaha önü ayak sürtülür..

türkistan kasrının bahadır.. yılmaz alp eri..
içerime dert olur..
elinde kızıl elma o bir gül peri..
bakarsın meyvası.. yarın şart olur..

türkten gayrı dostu yok garip türklerin
pençeler sıkar ümükler.. urganlar yağlanır..
ölçülür cüsseler darda tartılır..
her zamanki gibi iş Allaha kalmış..
türbelere bez bağlanır çaput artılır...

alp er türkler öldümü..
ıssız acun kaldımı..
ödlek öçin aldımı..
imdi ürek ırtulur...
.......................
.......................
forumda başına buyruk yaşardın
varmasa bile siz hiç ayırdına
kafayı çevir bir hayli şaşardın
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına..

yaratmış idiniz hep yüksek dağlar
esameniz şimdi nerdedir ağlar
elin oğlu ayak altların yağlar
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına..

yaşının adam değil saçında kırlar
kelp idi lakabı daimi hırlar
olursan bir adım en öne fırlar
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına..

herkesten ağırdı namus arları
sanki klimancero dağı karları
dolanın ecükte pavyon barları
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına..

ehü ehü ehü.. çok komik ulan..
hadi yaylan yürü yaylada sulan
sepetlemek için kurulup pilan
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına..

müslüman sıfatı gel önce hak et
hamfende en evvel rabbi bi tek et
giymeye yok fırsat pantulu ceket
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına..

kimi sözde şair hödük nadana
savundun yapmayı dille badana
haddini bilmeli ey deli dana
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına..

boş kalmış konduğun kümesin tünek
çiçekler açıyor bak benek benek
görmeden geçmeyin konya ermenek
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına..

şimdi gördünmü ey yalaklar şahı
yanına kalmadı fakirin ahı
yapanın boynuna vebal günahı
teneke bağlarlar.. kuyruk ardına...

.....................

yoğurt alıp gelen burda vallaha
üşütüp deliren gölden bellidir
ilerde çıkıcak belkide vaha
önünde beliren çölden bellidir

tembellik etmezsek seninle kanka
kurarız makara ile palanga
kasa kasa saçar hakiki langa
hıyarın verdiği dölden bellidir

her daim tefekkür fikrini savun
oturup haline şükredip avun
bana kalırsa zor yetişir kavun
toprağın tavından ölden bellidir

tokatla kendine vurma nafile
bağışla salıver onu af ile
sivrisinek göçer hali kafile
efil efil esen yelden bellidir

dona çekti hava ısınsın için
soğutmayıp çayı yudumlan için
mutlak tasarlandı bayanlar için
bardağın incecik belden bellidir

hücre tıklım tıklım hadepci depci
kimi cazcı imiş kimisi repci
içlerinden biri kesinkes cepci
başparmağı kesik elden bellidir

almaya korkuyor eline ver kek
güya görünüşte bu parti ürkek
lakabı olmalı pek haşin erkek
başında geniş yer kelden bellidir

irkilir bütçede açığı bulan
yapmalı beş yıllık kalkınma pilan
bizim bu memleket ne tuhaf ulan
yabancı sermaye şelden bellidir

sık sık değiştirir acilen uyruk
bir milim çıkmıyor sahibin buyruk
ne kadar gönülden sallıyor kuyruk
köpeğin yediği yaldan bellidir

halini görmeyim içerim sızlar
köprü geçem deyü kesilmez hızlar
göbeği açmadan utanır kızlar
yüzlerini basan aldan bellidir

yine bilir kişi yitti keşifte
dayanmaz keşişi ile kaşifte
bu bende gönlün var zaar aşifte
uzaktan yaptığın gelden bellidir

felek ardım sıra gezen tazımdı
sanmaki bekarlık alın yazımdı
yar beni bezdiren bitmez nazındı
sazımda kırılı telden bellidir..

ben.. zindan geceler.. esaretinde..
üzeri açık kalmış.. mahsun çocuğum..
yine uykular yasak bana.. yok su istemeye.. cesaretimde
tesellim sevdandır.. avutur beni
minik bir kuş misali.. ürkek sevecen..
ve avuçlarına sığacak.. kadar küçüğüm

varlığınla hayat bulur bu göğüs kafes
ben yalnız seninle soluk.. nefes alırım
bırakma beni ne olur.. tut ellerimden
bir başına yalnız.. öksüz kalırım

aklımdan gitmiyor benim
hilali andıran.. o güzel yüzün
nasıl masum bir tebessüm.. eritirdi buzu
ahvalim bilirsin zavallı çoban. şu bahtıma hak..vermesin zeval..
meleşir önümde bir sürü.. koyunla kuzu
hüzünlü akşamlar.. çalarım kaval

nağmesi verir bana.. senden bir hece
hicran kaplar.. yüzümü sarar endişe keder..
hatıralarımdır yegane biricik yoldaş
düşünürüm seni gündüz gece..

ben sevgi başında taç
sevmeye muhtaç..
sevmesem deliririm..
bir seher vakti kalk.. usulca kapıyı aç..
elimde çiçekler beliririm..

sürünürüm saçlarıma.. yasemeni..
menekşe sümbül.. rayihası yayarım..
yorgun isen uzan.. sen yine uyu..
beyazından bir demet gül.. başucuna koyarım..

kırmızı gelincik.. bürümüş allar..
leylağın kokusu içim bayıyor..
dipdiri bir ihtiras yeşermiş dallar
ve ellerimden yıldız kayıyor..

yaaaar..
zirvelerine kaaar..
yağmış dağlara benzer..
kar ellerin kadar zarif ve güzel..
kucağım dolu.. narin papatya..
ak göğsünü nasıl süsleyip bezer..
aç sineni.. yum gözlerini kapat ya..

bağrımın harı var.. yüreğimin daimi yer ihsarı var.. sevdaya karşı..
yokluğunda ağlarım.. hıçkırıklarım.. çınlatır arşı..

aşkımız kalsada bir mahşer güne..
kavuşuruz birgün buna ne şüphe..
kalbimin salt bel bağladığı umut
mutlaka olacak pencerem hep sana cephe
ve dudaklarımda tadı.. taze bergamut..

kavuşuruz.. al kirazı vaktine vardı..
uzun bir uykudan uyanırcası..
asude suskun gecenin ardı.. gün kızıla boyanırcası..

yokluğun ne acı.. içimde sancı.. ciğerlerim yanıyor..
yorgun düştüler bitme bilmez dikenli yoldan..
yarıldı ayaklarım altı.. topuklarım kanıyor..

gelirim sana ben.. yolum son bulur..
ömür defterimin kıvrılır yaprak..
ak humayın sarar beni.. tenim bilmez gün ışığı..
üzerim tahta duvar.. avuçlarım toprak..

aramıza girdi bizim.. hemde bütün hıncı.. hışmı ile ayırdı ecel
hayrı yok dizlerimin bende birgün yığılırım yere
yorgun ayaklarımda kalmayıp mecal..

yapmacık sevdalardan değildi benim sana tutkum
bir senin yanında titrerdi bedenim tutulurdu nutkum..

vakitsiz bir gidişle dünyamdan ansızın el eteği çektin
dinmiyor feryadlarım.. içim sızlar..
kızıl kor gibi için için haalaa yanarım..
sen benim içimde açan çiçektin
seni çiçeklerle hatırlar.. çiçeklerle anarım..

Hüseyin Demircan
Kayıt Tarihi : 17.7.2009 22:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Demircan