TÜRKEŞ DESTANI
Türk Milliyetçilerinin ölü toprağını atıp yeniden dirilmesi,
Yurdu saran Kominizm kuşatmasının kırılması,
Başbuğ Türkeş liderliğinde kutlu mücadelenin verilmesidir.
Dediler kızıl yağı, göz dikti Türk yurduna
Zincir vurmak istermiş, gök yeleli kurduna
Derman olmak farz ise bu milletin derdine
Yarasını saracak koç yiğitler toplansın
Fitnenin yuvasına bir ok gibi saplansın
Doğruldu buyruk üzre Alparslan’ın erleri
Çetin uğraş tuttular kurumadan terleri
Dediler doludizgin at sürülen yerleri
Bin yıldır vatan kılmış börülere eş gelir
Oğuz Han’ın neslinden çığ kopar Türkeş gelir
Asaleti soyunda namı bin bir dildedir
Kırk oglası sağında kırk oglası soldadır
Yüce dilek adına neferleri yoldadır
Ağızlarda marşları top yekûn buradayız
Başbuğ Türkeş nerede, hepimiz oradayız
Dedi, dava yürümez temel olmaz ham purdan,
Hepiniz bayraksınız düşmeyin yere surdan,
Ülküsüz insanların farkı yoktur çamurdan,
İslam ruh Türklük beden, ruhsuz beden cesettir
Türk İslam Ülküsü ki bir büyük kemiyettir
Şahit olsun, yerle gök arasında hudutlar
Bir bir düşsek toprağa, sıralansa tabutlar
Yalavaç hak Çalap tek “yıkılsın!” dedi putlar
Ebu Cehil yolunda küfür tekbir millettir
Böyle küfre ram olmak dinimizce zillettir
Liyakati hilkatte gören gözüm adına,
Divanına vurduğum dokuz dizim adına,
Tam tekmil bıçkas veren oğlum kızım adına,
Kuşandık yıldızları hilali sarmak için
Usanmadan savaştık utkuya varmak için
Kör pusular içine adımızdır savrulan,
Kuşatma ateşinde dinimizdir kavrulan,
Amaçları bellidir bayrak gibi devrilen,
Yurt istermiş kefere bizde yurt verilir mi?
Bu ırkın gönderine kızıl bez gerilir mi?
Böyle puslu havada kazılsa da kuyumuz
Duruşumuz asildir sevecendir huyumuz
Tavlanırken ocakta sert verilmiş suyumuz
Koca dünya bir olsa bozamaz andımızı
Saldırsa gece gündüz yıkamaz bendimizi
Öyle bir zamandı ki ölümün yarıştığı
Gökyüzlü fidanların cennete karıştığı
Ayı ile bozkurdun sokakta vuruştuğu
Günleri yazdı tarih hakikat bu delinmez
Öyle mühür vurduk ki deprem olsa silinmez
Moskof’un defterini dürene dek çarpıştık
Zehir kusan dalını kırana dek çarpıştık
Derdest edip inine sürene dek çarpıştık
Uğraşımız halisçe kana kan dişe dişti
Her birimiz Alparslan her birimiz Türkeş’ti
Geldi Eylül apansız dişlerimiz döküldü
Derimiz lime oldu tırnağımız söküldü
Art arda civan mertler urganlara çekildi
İşkence gördük diye devlete küsülür mü?
Bu bağ kutlu bağımız, kökünden kesilir mi?
Sesini yükseltenin sesini kısan çağdı
Ülkümün üzerine hunharca esen çağdı
Suçlu suçsuz demeden seherde asan çağdı
Hepsi aynı cenahta hepsi aynı ayarda
Biz ne çağlar atlattık, milletçe bu diyarda
Devlet için mikrobu savlet ile attık biz
Uğrunda sabır çekip acıya bal kattık biz
Kanımızla sulayıp kapısında yattık biz
Vatan bizde namustur bırakıp da gidilmez
Türkeş’çe düşünmeden Hak davası güdülmez
Yüce Türk’ün ikbali kurtuldu kızıl pastan
Yaşayacak budunum büyüyecek Türkistan
Aday ise tarihe şanlı yeni bir destan
Bir ömre sığdırılan destanın adı budur.
Türk dünyası lideri o Türk’ün başbuğudur.
Başbuğ verdi toyunu, topladı cümle beyi
Dedi ki “hazırlanın” bahar ardı yaz ayı
Türk Töresi gereği toplayıp kurultayı
Birce dilden and salıp birliği bulacağız.
Türk doğduk, Türkçe gördük, Türk’e yar olacağız.
Ülkenin bütünlüğü emekten dersten gelir
Büyük işler başarmak mayadan hırstan gelir
İnsanda ki haysiyet töreden harstan gelir
Bu harsla yoğrulacak neslimiz çokça olsun
Mazluma omuz çalsın adalet pekçe olsun
Fatih Kocatepe
(Sorgun)
Kayıt Tarihi : 22.11.2018 12:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Başbuğ Alparslan Türkeş anısına.
![Fatih Kocatepe](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/11/22/turkes-destani.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!