"Karayel’le Yürüyen Kadın"
Bir Tasavvufî Seyr ü Sülûk Mesnevisi
1. Bab: Gecenin Eşiğinde Kadın
Gör ki bir kadın yürür karanlıkta,
Sokak lambaları susmuş, gölgeler uzakta.
Dolunay bir kandil gibi asılı semada,
Yıldızlar tel tel dökülür ruhun harmanına.
Karayel eser dağların arkasından,
Kuzeybatıdan süzülür usulca zamandan.
Şehirse bir sır gibi, taşın ve tozun ardında,
Kurak yamaçlar üstünde bir sabır destanı.
Kadın yürür, ayakları toprağın hatırasını okşar,
Saçları rüzgarla kıyama durmuş kıl gibi uçar.
Omuzlarında yalnızlığın kefeni,
Kalbinde bin yılın susturulmuş ezgisi.
“Ey rüzgar!” der, “Nereye taşır beni bu gidiş?”
Karayel fısıldar: “Aşkın kırk kapısına geçitmiş.”
“Yürü, ey kadın, bu yol senden doğacak;
Senden doğan sen’i sana soracak.”
2. Bab: Karayel’in Zikri
Ben Karayel’im, dağın dilsiz niyazı,
Ben kuytudan gelen, vuslata susamış sâzı.
Ben ki ılık fön gibi dokunurum ruhuna,
Yakmam, kavurmam, sadece hatırlatırım Aslı’na.
Ey kadın! Hatırladın mı sen de kendini?
Sen, Tenha Tepeler’in sarı gelinciği,
Sen, Dede Korkut’un sözünde adaklı kadın,
Sen, Al Karısı değil; Ak Duruş’un adıydın!
Yolculuğun başında bir toprak idin,
Rüzgârla yoğruldun, ateşte piştin.
Şimdi nefsin kabuğunda bir nar gibi yan,
İçin kırmızı sır; dışın sessiz ferman.
3. Bab: Ay ile Yüzleşme
Gecenin tam ortasında yükseldi Ay,
Bir aynaydı semada, ne yakar ne yay.
Kadın eğildi, yüzünü yansıttı ışığa:
“Ben kimim, ey Ay, benim hakikatim daha?”
Ay cevap verdi:
“Ben senin bâtının, sen benim zâhirin;
Ben geceyi aydınlatırım, sen gündüzü gizlersin.
Benle yüzleşen kadın, kendini çözer;
Gölgesini kucaklayan, ışığını över.”
Kadın ağladı, gözleri ayla doldu,
Gözyaşları yıldızlara damladı – birer gül oldu.
Her damla bir sırra gebe kaldı:
“Sen kendinle yüzleşmeden, Tanrı’ya varılmazdı.”
4. Bab: Yıldızların Zikri
Yıldızlar konuştu:
“Biz, senin kalbindeki ismin harfleriyiz.
Sen unuttukça biz parlar,
Sen hatırladıkça kayarız.”
Bir yıldız dedi ki:
“Ben, çocukken düşlediğin yoldum.”
Diğeri mırıldandı:
“Ben, ilk defa hayır dediğin adamın korkusuydum.”
Üçüncüsü ise parladı:
“Ben, içindeki kadınlığın unutturulmuş çığlığıydım.”
Kadın yıldızlara secde etti içinden,
“Ben, ben değilim; ben, Rabbimin bendeki izinden.”
O anda Karayel sustu,
Ay durdu,
Yıldızlar secdeye kapandı.
5. Bab: İçsel Dönüşüm (Nefs Mertebeleri)
Kadın yedi gecelik bir yolculuğa çıktı:
İlk gece: Nefs-i Emmare – hevesin zilleti,
İkinci gece: Nefs-i Levvâme – pişmanlığın illeti,
Üçüncü gece: Nefs-i Mülhime – sezginin sesi,
Dördüncü gece: Nefs-i Mutmainne – sükûnun kendisi,
Beşinci gece: Nefs-i Râdıyye – rızanın tebessümü,
Altıncı gece: Nefs-i Mardıyye – Hakk'ın memnuniyeti,
Yedinci gece: Nefs-i Kâmile – Âşık’ın vuslata erdiği gece.
6. Bab: Sır Kapısı
Yedinci gece, Karayel bir sır verdi ona:
“Ey kadın, artık sen yoksun,
Artık SEN vardır.”
Ay da sustu,
Yıldızlar söndü,
Kadın kendi içine doğdu.
O an şehir aydınlandı,
Toprak yeşerdi,
Suskun çobanlar ney üflemeye başladı.
Beyaz elbiseli kızlar dere kenarında sema etti.
Bir horoz öttü;
Ve kadın yeniden doğdu.
7. Bab: Kadın ve Hakk’ın Cemâli
“Ben kimim?” dedi kadın.
Sûr’un ardından gelen sessizlik cevapladı:
“Sen, bir kadından ibaret değilsin,
Sen, Rabbin zâhirdeki sırrısın.”
İşte böyle yürüdü kadın Karayel’le birlikte,
Bir şehrin taşında, bir rüzgarın kanadında.
Bir hikâye bıraktı ardında –
Ne yazıldı taşa, ne unutuldu duaya...
Son Beyit
Rüzgarla yürüyen kadın bir benlik değil,
Rüzgârda yürüyen Kadîm bir hakikatti.
O kadın sensin ey okuyan,
Ve bu mesnevi seninle tamamlandı.
Kayıt Tarihi : 29.7.2025 20:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İzlek, romanın üzerine temellendiği konunun yazarın duygu ve düşüncesinde öznel bir yargı hâlinde ortaya konan sentezi olup, romanın nihaî hedefi ve romancının asıl amacıdır. Anadolu coğrafyasının ruhunu, tasavvufî sembolleri, Türkçe izlekleri ve kadın karakterin içsel dönüşümünü içeren alegorik, metaforik, şiirsel bir mesnevi yazmaya çalışıyorum. Bu şiirim; Karayel, Ay ve Yıldızlar gibi doğa unsurlarıyla kadın arasında geçen mistik diyalogları, içsel keşifleri ve ruhsal uyanışı temsil ediyor.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!