Farzetki bir düştü
tutamadık masalımızı
ne denilebilirki silueti için sevdamızın
hangi kelime anlam katar dizelerime bilemiyorum.
düşlerde saklıydı gözlerimizin tarifi
bu yüzdendi belkide
dünyada milyonlarca aşkı
gebe bıraktılar yanlış bedenlerde
ve sonra
ay daha sunmadan kendini geceye
gülüşünü kanattılar bebelerin(!) ...
yaşamın arta kalan sayfalarından gemiler yaptık
ve aynı anda attık suya.
kenetlenmişti ellerimiz ve umut akıyordu gözlerimizden
bir yarış değildi bu çünkü.
özlemlerimiz vardı sularda
ve iklimlerimiz birikecekti ılık ılık
yine yağmur var dışarıda
ama ben içerideyim.
her nöbetin başlangıcında,
içimde sancısı çoğalan bir yumru gibi
durur bedenimde özlemelerim.
ve akar yalnızlığıma durmadan....
Dağınık akşamlar örter üstümü.
İçimin sızıları bir bir çoğalır.
sele karışır ömrüm,
su misali,bulanır!
zaman taşır yüreğimi,
bir kuytuda umutlarım çoğalır....
bir sokağı hatırlıyorum, gözlerimi kapattığımda
belli belirsiz kapılara açılıyordu kaldırımları.
bir kadını bekliyordu bir adam
tarumar omuştu anıları
ama yine bekliyordu hiç hesap etmeden.
ben o sokağı gezerken
Yolu yokuş bir yolun sonundaydı gözlerimiz.
ben uzanabildiğin kadar masum,
sense, yarım kalıyordum eksilmelere.
bir iç çekiş değildi bu;
kendi yanılmalarım,
yansımalarım,
bir yalnızlığa dokunabildiğim kadar uzak,
bir serüven gibi karmaşık,
acımasız ve zorsun.
zorsun diyorum;
çünkü içimdeki bütün şehirleri çalmaya çalışırken
ansızın uyanıvermiştim uykumdan(!)
Sevmeler tutsaktı bütün yaşanmamışlıklara.
Bildiğim ne kadar hüzün varsa,
Adı konulamamış hayat hikayelerinde gizliyordu kendini.
Özlemek ve özlenebilmek adına basılıyordu, sonu hazin bütün kitaplar.
Oysa güneşin bu kadar çoğalmışken içinde
Ve her küçük zerreden büyük ummanlar yaratabiliyorken
Yol yokuş...
yokuşlar sonsuz...
sonunu göremediğin,
sonunu bilemediğin,
gittikçe uzayan bir yokuş.
hangi noktasındayım zamanın bilemiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!