Türk yurdu dağın taşın yaylak olur
göçer kuş konaklar tez geçmez senden
güvercin şahin doğan çaylak olur
dört mevsim kış bahar yaz geçmez senden
durursa kamışa saza ulanır
fışkırır yürürse toza belenir
toprağa karışır boza bulanır
dolanır akarsu düz geçmez senden
sarptır vadilerin adeta hisar
tepelerinde yel rüzgarlar eser
dağ giyer gelinlik beyaza keser
bekler zirvende kar buz geçmez senden
daha düne kadar tomurcuk gülün
boynu yere büker olurken elin
ardın sıra bakar giderken gelin
elleri kınalı kız geçmez senden
rençberin tarladan ekini biçer
acıkır sırtından çıkını açar
billur bir kaynaktan suyunu içer
yere kapaklanır diz geçmez senden
taşır içlerinde en yüce hisler
analar onları ak sütle besler
göl eder toprağı kanıyla ıslar
al başlı yiğitler az geçmez senden
üstünde gök kubbe bir mavi kaplık
yağmur yağar çisilder iplik iplik
boğaz düğümlenir ıslanır kirpik
dalar buğulanır göz geçmez senden
türk yurdu duramaz benzer ölüye
solar bir gül beniz çalar sarıya
gurbette kalamaz döner geriye
deli olsa gönül vazgeçmez senden
Kayıt Tarihi : 13.11.2009 14:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!