Türk Turan'a Yükselir Şiiri - Nebi Ünler

TÜRK TURAN'A YÜKSELİR

Ok gibi olman için, doğrultan bir el gerek
Menzile varman için, eğrilen bir yay gerek
Kızıl Elma olmadan, ne halta yarar ok-yay,
Çelikleşmiş bilekler, Turan ülküsü gerek.

Demir çok dağ da vardır, çelik’se bir kaç bağ da
Demircisi, çerisi neyler başbuğsuz çağ da
Gök Sultan da yorulur, çevresi hain, çapsız
Gafillerle doluyken… Uyuklamış Çerağ da.

Vakti vardır her şeyin, sabır şarttır her yol da
Bazen dostum dediğin, şaşırtır karakol da.
Bütün yollar tutulmuş, sivrilene bin tuzak
Mankurtlar ve hainler, tetikçi sağda solda.

Yürek Yağmur bir Otağ, saraylar devrilirken,
Kürşat’laşır yiğitler, Bozkurtlar dirilirken,
Bir Tonyukuk gerekir, önünde de İlteriş
Türk Turana yükselir, düşmanı serilirken.

Doğurur bir Asena ve Tanrı’dan kut gelir
Buyurur Türk Başbuğu, Türk Turan a yükselir.

Adanasız, 26.01.15 – 15.07 Yürek Yağmur
Gök Sultan: Türk Dünyasının son Siyasi dehası 11. Abdülhamit Han.
Çerağ: Cemlerimizdeki on iki hizmetlerden biride çerağı yakma, başka bir kavramla delili uyandırma görevidir. Bu hizmete hem çerağcı hemde delilci denilir. Çerağ ve delil Alevi inancında bir birinin içine geçmiş, biri diğerinin yerine kullanılan, birbirini tamamlayan kavramlardır. Bu elbette öylesine oluşmuş bir birliktelik değildir. Bunun oluşumunun bir çok anlamı olmakla beraber asıl anlaşılması gereken veya anlam verilmesi gereken batıni manasıdır. Dışsal/zahiri olarak bile bu kavramlar yan yana getirildiğinde anlamak isteyenler için epey anlamlar vardır. Bir yandan ışık, diğer yanda yol göstericilik!
==============