Bizim gız, hop oturup hop galkıyo. Gendi gendine gâh aleyo, gâh gonuşuyo, gâh okuyup yazıyo; işi(ğ) n içinden çıkameyince de benceze anletiveriyo...
Ben ne edem, benim bi başım, tek aşım va, elim golum da gısacık. Boyum bosum da. Beni kim dinle, kim adam yerine goya ki? ! . Anlattı(ğ) ı her bişeyi anletivecem gine de:
Onur Öğmen Beğ, Ağrı’ya gitmiş, olada halka gonuşmuş. ' Biz bu topraklada yaşanan ızdırabı, yaşanan açlığı biliriz. Eskiden trenlenen gideken Kars'a çocukla, istasyonlada 'ekmek! ekmek! ' deye bağırıladı. Anadolu'nun başka yelende ise 'gazete! ' diye bağırıla. Aradan gırk(40) yıl geçti ve hala bi şe(y) le değişmemiş' deyivemiş.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yöre ağzı ile hikayeleri sadece Gülay Oğuztürk yazıyor sanıyordum...Çok güzel olmuş hocam...Saygılarımla
Bizim gız, hop oturup hop galkıyo. Gendi gendine gâh aleyo, gâh gonuşuyo, gâh okuyup yazıyo; işi(ğ) n içinden çıkameyince de benceze anletiveriyo...
DEĞERLİ HOCAM,
TANIDIM BU ŞİVEYİ . AYDIN AĞZI. GELİNİMİZ AYDIN'LI ANNESİ KONUŞURKEN ŞİVESİNE BAYILIRDIM. HELE BU ŞİVEYLE DE TOPLUM YARALARINA BİR BİR PARMAK BASILDIĞINI GÖRMEK... SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM. MUHTEŞEM MUHTEŞEM MUHTEŞEM. YAZAN YÜREĞİNİZ HEP VAR OLSUN
Aniii! ben neleee sayıp döküveryom gadın anam; erkek gadeşle beni anle anlevecekle mi sence? ' deye de tasalanıp duruyo benim hanım gızım...
ANLE ANLEVECEKLE DE GALİBA İŞLENE GELİGELİ VEMİYOO. SİZ ÇOKCA DEYİVERİN HELE İSDER ANLE ANLEVESİNNE İSDER DE ANLE ANLEMEYE VESİNNE:))
HOCAM AFFOLA, BENİM DE ANTEP AĞZI HİKAYELERİM VAR BAKALIM BEĞENECEK MİSİNİZ.? SİZİ TANIDIĞIMA GERÇEKTEN ÇOK ÇOK MUTLU OLDUM.
SELAM VE DUA İLE
Önce kadının çalışmasını namussuzluk görenlerin beynine akıl sıkmalı...
Türk kadınını (erkeklerden!!) bir erkeğin koruması gerekmeyen bir dünya yaratmalı.
Kızlarımızı anne baba mal görmemeli.
Daha yürümemiz gereken o kadar uzun bir yol var ki önümüzde...
Kutlarım Ablacım. Sevgilerimle... '
yürek ilazım hele bunu yazmaya.. okuyan anlamıyosa bu onun kafa sorunu.. bi de tek gadınlarımız deel erkeklerimizde uyumakta..
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta