Türk Fırtınası Şiiri - Önder Karaçay

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

Türk Fırtınası

Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu!

Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında!

O yara büyüttü beni!

Karanlığın içinde ekmeğimi kazanmak zorunda kaldım!

Karanlığın sicillerini tuttum!

Günü geldi maddeye karşı olan nefsimden soyundum!

Ulu büyüklerimin ruhunu bir elbise olarak giyip şer denizinde kaptanı olduğum gemimi yüzdürmeye en uzun gecede koyuldum.

Mahşer tufanı koptu!

Zalimlerin en tepesinden birini ibret olsun diye boğdum!

Diğerlerini hak canlı ölülere döndürdü yaşattıkları zulmü yaşamadan ölmesinler diye.

Mehdi ve Mesih geldi diye sahiplenmeye satın almaya kalktılar.

O projelerini de yıktım!

Zorladılar olmadı, olmuyor, olmayacak!

Her hileyi, her yolu denediler, deniyorlar, deneyecekler hepsine ayrı bir takos koydum.

Karşımızda çok yivli çok tetikli kalleş bir düşman var diye insanlığını kaybetmemiş olan herkesi uyardım.

Şimdi sıra kartondan kuleler olarak kurdukları tefeci kurumlarını yıkmaya geldi.

Kendi hazırladıkları sonu kendileri hazırladılar.

Zaten bizim yatacak yerimiz yok diyorlardı!

Metal bir fırtına ile Türklerin karşına çıkmaya bir türlü cesaret edemiyorlar.

İçlerinde ki hakim şeytan onları dolduruşa getirmeye devam ediyor bir asır öncesinde olduğu gibi 'siz kazanacaksınız' diye!

Madde güçleri irade güçlerini ikna etmeye yetmiyor.

Şeytana hizmet eden herkesi kendi taraflarına toplamaya güç gösterisi ile aldatmak amacıyla devam ediyorlar, etsinler. Beyhude bir aldanış içinde olduklarını biliyorlar.

Onlar ölümü gösterip sıtmaya razı ederler sürdürülebilir sömürge düzenini devam ettirmek tek dertleridir.

Biz Türkler dayatma ve zulüm artar ve dayanılmaz bir hal alırsa savaşmak zorunda kalırsak öldürürüz ve ikna etmekle uğraşmayız. Savaş noktasına gelmeden önce çok sabırlı davranır uyarır ikna etmeye gayret ederiz. Bugüne kadar bunu 1938'den bu yana yapıyoruz. Artık dayanılmaz hale geldi.

Sermaye=Savaş olduğunu biliyoruz.

Mobbing bank kitabım da da bu uyarı var.

Bu sermaye taşının 1938 tarihinden bu yana ne amaçla döşendiğini de biliyoruz.

Her mahallede bir milyoner masalının sonuna geldik.

Bizden hileler ile çalınanları bize yakışır bir şekilde geri alacağız.

Vermiyoruz derlerse bize ait yöntemleri kullanacağız.

Tarihin kıskandığı Türkler bitmedi sonsuza kadar da bitmeyecek.

Sırası gelen projeyi çöpe atıyoruz hepsi bu.

Şeytan ise yeni dünya düzeni palavrası ile eskisi kadar kimseyi aldatamıyor onca gücüne rağmen bunu başaramaz durumda sağa sola saldırıyor.

Neden acaba?

Bize daha fazla zarar vermeye kalkıştıkları gün sonlarını bile göremeyecekler.

Leşleri sahipsiz kalacak!

Bir efsane daha Mahşer Tufanı Efsanesi olarak Türklerin adına yazılacak!

Türkler gücünü yaşamdan alır o gücü yaşamı zehir edenlere karşı kullanır.

Bir fırtına gibidir Türkler hangi yönden ne zaman eseceğini kim bilebilir?

19 Mayıs 2015 tarihinde şu koşuk bir sır gibi döküldü tarihin kalemi kalemimden;

✓ Bir gemi daha kalkacak Anadolu'dan
Yerini bir yaradanın bir de Türklerin bildiği yerden

Gemiyi 12 Eylül 2012 tarihinde bir kitap olarak yazmaya başlamış 21 Aralık 2015 tarihinde şer denizinde yüzdürmüş 21 Ocak 2016 tarihinde mahşer tufanı yaşanmış fatura kesilmiş şapkalar öne düşmüş kel görünmüştü.

Gemim mobbing bank kitabımın ilk satırları bu sırrı anlatıyor;

"Gönülden kopan bir derya bu!

Mahşer denizine döndüğünde; kurtulanlar da olacak, alabora olup boğulanlar da.

Sular durulduğunda bir gemi daha çoktan kalmış olacak, sağ kalanlar ile!"

Susuz denizde gemi yüzdürmek mahşer tufanı efsanesi ile Türklere nasip oldu. Din üreterek insanlığı aldatanlar Mesih ve Mehdi bekleyerek ya da buradan çıkartıp Anadolu'yu ele geçirmeye çalışırken yaşandı.

Gemileri karadan yürüterek Bizans imparatorluğunu tarihe katan Fatih Sultan Mehmet gibi.

Eşi ve oğlunu ikna edemeyen ve gemisine insandan çok hayvan alan Nuh gibi.

Bu kitabın anlattığı aslında bu sırda bulunacak.

Nutuk sonrası yazılmış en dikkat çekici kitaptır. Bu kitabı şu anda kimse bulup okuyamıyor yayın evimden kendim bile satın alamıyorum. Kitabımı satmak gibi bir derdim olmadığı halde kitabımı sattırmayarak engellemeye çalışıyorlar. Sosyal ağlarda satır satır yazmama engel olamıyorlar. Birini durduruyorlar diğeri çıkıyor karşılarına. Oysa Nutuk büyük bir mücadele ve savaş sonrası gelecekte yaşamdan alınan başarının olduğu gibi örnek olması o ilme sahip Mustafa Kemal Atatürk tarafından yazılmıştır. Mobbing Bank ise devrimi yok etmek isteyenlere karşı yeni bir mücadeleyi başlatmak ve yarım kalan devrimi tamamlamak için yazılmıştır.

Zulmün sonu yakındır. Bir yıldız gibi Anadolu topraklarında parlayan Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimini sonsuza kadar yaşatma karanlığının yeniden ülke yinetimini ele geçirmesi aynı paralelde bir gelişme olarak yine tüm insanlığı şaşkına çeviren bir gelişme ile yaşamda hakim hale gelecek.

Atatürk ile aldatanları kullananlara kananlar ikna edildiğinde dini siyasete alet edenlerin aldatıldıkları gibi Atatürk ile aldatanlardan kurtulmaya karar verdiklerinde bu gücü engellemeye kimsenin dünyada gücü yetmeyecek.

Yaşamsal bir olgu süreci olarak iç cepheyi birlik, beraberlik ve bütünlüğü korumak adına birleştirmek yaşanan zulmün acısını çeke çeke olgunlaştırma süreci böyle tamamlanacak.

Siyasi partiler ve ideolojilerin devri kapanacak. Devleti bir kişi değil Türk iradesi insanlık yararına yönetecek. Türk ulusu iradesini yönetime taşıyacak ve iradesi herkesi bağlayan bir hukuk kuralı ile sınırları çizecek.

Kamulaştırma devrimi ile üretim ve hizmet araçları Türk ulusu yarısına devlete geçecek.

Herkes için zengin olması gereken tek yer devlet olacak.

Holdinlerin, tarikatların cebine kaynaklar her biri birer tehdide dönüştüğü için akmayacak.

Kimsenin midesi kimseden büyük olmadığına göre herkes hazineden payını midesi büyüklüğünde alacak.

Tefecilik, yaşam pahalılığı, faiz, enflasyon, borsa, kumar, döviz vb araçlar ile vurgun vurma dönemi tarih olacak.

Son söz olacak ve çok rahatsızlık veren mobbing bank ne demişti;

Emperyalizmin taşeronu kapitalizm Anadolu'dan yıkılmaya başlayacak. (Yıl 2015)

Asrın davası gönül kongresinin yapıldığı yürek meydanında devam ediyor. Onlar maddi güçleri ile maddi araçları kullanarak sistemin düzeninin mahkemelerini etkileyebilirler. Orada hakimin belirsizlik içinde olması onlara geçici bir nefes alma fırsat sunmuş olabilir.

Hak mahkesinde belirsizlik hakim olmadığı için onu kimse satın alamaz. Türk ulusunun masum vicdanı bir hak mahkemesine dönüşmesi an meselesidir. Adım adım sona doğru gidiyoruz.

Yaşananlar yaşandı yasanacaklar yaşanacak. Politik oyunların hakka karşı üstün geldiğini tarih yazmamıştır.

Kızmayın tarihi yapan siz yazan ise tarihin kalemidir.

Hakkıdır hakka tapan istiklal ile istiklal ve istikbal marşımız sonsuza kadar Türk insanlık devrimini yaşatmak için yazılmıştır.

İstikbal göklerden sadece Türkler için gelir.

Gök Tanrı gök Türkleri zulmü bitirmek için sahne aldırır.

Seçilir onlar, seçilmiş olanların ruhları ile donatılır ve şeytana dünyada kaçacak yer bırakmayacak bir güç verir.

Seçilmiş olanlar kendileri için beklentisiz olur. İnsanlığın beklentisi için aracı olurlar seçilmiş olanlar.

Kendisi için bir beklentisi olduğu halde seçilmiş olduğunu ifade edenler bu şeytan tarafından sahaya sürülür.

Mustafa Kemal Atatürk'ü hak seçti Mustafa Kemal Atatürk sonrası seçilenleri kukla oynatan kuklacı seçti, halk seçti diye demokrasi tecelli etti yalanı ile medyaları yaygara yaparak bu zulmü meşru gösterdiler.

Sonuç ortada. Kuklacı seçti seçenekleri, hala seçiyor ve gelecek için hazırlıyor! Şeytan hiç boş durmuyor. Her insanın bilincini kendi planları ile dolduruyor. Halk ise kendini soyduracaklar arasından kimi istedi ise ona onay veriyor. Bir şu ideoloji soydu soydurdu bir öteki ideoloji.

1938 sonrası halk iradesi hiçbir zaman seçilmedi.

Yarım kalan devrimin tamamlanması için Türk ulusunun iradesi seçilecek. Aracılar olarak sömürgenin bir aracı haline gelen 12 Eylül 1980 askeri darbenin eseri taşeronluk sistemi siyasi partiler düzeni tarih olacak.

Bugüne kadar nasıl gönüllü fikir üreterek danışmanlık yaptım ise ölene kadar bunu yapmaya devam edeceğim. Hiçbir görev ve maddi karşılık beklemiyorum. Beklentisiz olma zırhı ile donattı yaşam beni ona layık yaşamı sürdürmek onurunu bırakamam.

Tüm şarlatanları boşa çıkartacak kararlılığı Türk ulusunun geleceğini kurtaracak Mustafa Kemal Atatürk gibi dimdik duran bir duruş örneği iradeyi bir görev olarak ortaya koyuyorum.

Sonsuzluğun fikri Türkler, insanlık ve yaşam anlayışları Oğuz Kağan'dan bugüne sır taşıyıcıları ile geleceğe aktarılır.

Şeytanın bizden devşirdikleri tarihe kültüre ve insanlık devrimine ihanetleri gereği şeytani negatif düzen ile birlikte tarih olacaklar.

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 24.4.2024 15:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Masallar küçüklere uyuyana kadar, büyüklere uyanana kadar anlatılabilir. Uyanmıyorlar ise utanmaya gerek yok diyenleri utandırmaya yönelik bir mücadeleyi yaşama taşıyanlara tarih sahne rol, ve fırsat verir. Okunsun diye değil, dokunsun diye yazıyorum. Tarihin kalemi olma gayreti içerisinde bir yaşamı bu sebeple tercih ettim. Yaşamda o enerjiyi fazlası ile verdi. O enerjiye layık olmanın derdi icerimdeyim. Önder Karaçay

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    O güç
    Türk'ün soyunda var,
    Ta "Kür'şad Atadan" beri!

    Tıpkı Büyük şairin yazdığı gibi;
    "Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım!"

    Mücadele,
    Haksızlığa, hukuksuzluğa, talana, soyguna karşı sürecektir,
    Mustafa Kemal Atatürk'ün üstlendiği misyon devam edecektir!

    Kutluyorum, Önder Kardeşim...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)