Türk'ün dilini seven tek aşk Türkçe'dir
Sebep yokken vay der durur ya hani
Mânâlar del'eder dildeki sözü
Söz ehli değilsen sorar ya hani
Çözemezsin bazân hâldeki sözü
Tâ Kaşgar dağına göçleri aşar
Tanrı dağlarında duygular taşar
Belki Kafkaslarda coşar da coşar
Duydun mu yiğitce kuldaki sözü?
Aşka râm olduğum altı harftir bu
"Türkçe" mektuptan pullu zarftır bu
Hazar gecesini bilen örftür bu
Maviye ekledim göldeki sözü
Dedi; dil fethini Türkçe'yle besle
Zafer sabahını sazınla sesle
Saklı tut türkünü derin nefesle
Turnalara ilet teldeki sözü
Saza nakış düşsün soyulsun zaman
Şimdi bakış düşsün doyulsun zaman
Semâya kış düşsün koyulsun zaman
Taşsın çağlamanın seldeki sözü
Ovadan dağlardan yüklenir mânâ
Atları kuşandım,bir anlasana
Dört nala toprakta koşarken sana
Bayırda ıslattım kildeki sözü
Sıkıca sarmıştım dualar ile
Közün külü gibi yapışmış dile
Volkanlar patlasa bile nafile
Odlarla közledim küldeki sözü
Kaç defa tekrarla bir daha dedim
Sürgün yollarda bir vaha dedim
Yeşil yaprak gibi bir paha dedim
Tanıdım gül veren daldaki sözü
O gizemli imlâ karşıma çıktı
En güzel imbatı peşime taktı
Esrarlı esrarlı birkaç kez baktı
Gördüm dil ucunda baldaki sözü
Adın koyamadım neydi acaba
Sustu neden boynu eğdi acaba
Bilmem istilâ mı değdi acaba
Rüzgârlar getirsin yeldeki sözü
Taşır mısın sözü diline versem
Turna ile berrak gölüne versem
Suya düştüğünde eline versem
Gülnihâl açarken, güldeki sözü
...Yiğit, sımsıkı sar al'daki sözü
...Hizana getirdim yoldaki sözü
gülnihâl; gülfidanı
Nihal MirdoğanKayıt Tarihi : 3.1.2015 19:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)