Altayların bağrından bir güneş doğar,
Oğuz’dan miras kalan kutlu bir ışık.
Asırları delip geçen bu çelik ses,
Tarihin kalbine vurur, Türk’ün mührü elbet!
Yiğitlerin nefesiyle dirildi bu toprak,
Ergenekon’dan coşan ırmaklar gibi.
Kurt gibi atılgan, kartal gibi yüksek,
Göklere uzanır bayrak; hep tek, hep kutsal!
Bu toprak bir şereftir, asırlık yemin,
Her damarı cesaretle atan bir yürek.
Ne zincir tanıdı ne de boyunduruk,
Türk’ün alnında yalnız hürriyet yazılı!
Kutlu bir diyardır, kahramanların yurdu,
Gökbörü’nün sesi çınlar bozkır ufkundan.
Bilgeler düş kurar otağlarda sessizce,
Ve savaşçıların terinde büyür vatan!
Kır atların izini taşır dağlar,
Kanla sulandı bayrak, göklere asıldı.
Her zerresi, bir destanın yankısıdır,
Bu millet ki imanla yaşar, zaferle yazar.
Türk, çağların yükünü omzunda taşır,
Ne rüzgâr, ne fırtına eğemedi başını.
Alnındaki ışık bir ebedî mühürdür,
Damarlarındaki kan kudretin nişanıdır!
Ve şimdi Türk Asrı, doğuyor ufuklardan,
Bir sancak yükseliyor, karanlığı boğan.
Düşman önünde eğilir, fırtına susar,
Tarih diyor ki: Türk yurdu hep var, hep hür kalacak!
Kayıt Tarihi : 6.1.2025 20:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!