Yağmurla konuşmayı öğrenmeden
sellere kaldı.
rüzgarı yarı dinledi -yarı dinlemedi
Fırtınaların içine daldı!
Bu yurdun insanı
Öğretmensiz, kimsesiz...
ve kendini bilme'siz...
Bilgisiz bırakıldı.
Sadece gaipten nameler çalınır
aşağı yukarı-aşağı... ucubelerle!
İnsanlığın parazitleri.
Yeryüzünün tüm nimetlerinden
hatiplik kurnazlığı ile
soyuldu.!
arkasından vuruldu!
Kendi güneşinin gözleri önünde! ?
Musa'nın asasıyla..
İbrahim nameleriyle,
Şekli - şemali
Kalbinden vuruldu! ?
Bitmez tükenmez çukurlara sürüldü,
Bir yiğidimiz gelene kadar! ?
Türk, kendi yurdunda ESİR
Türkün topraklarında.
onum bunun derdinden
dininden,
çakılıp kaldı çıkamadı, şaşkın
Ve biçare...
nereden geldiği bilinen oyuncuların elinde
İktidarsız!
insanı insana kırdıran soysuzların
Diline dolandı
İçimiz dışımız
devşirmelere kaldı!
ne yiğitlerimiz var/ vicdanlı
koruyucu
katıklı.
Kimseyi kandırmadan, doyuran
Asaletli,canlı...
Ey koca Millet
bu ne hal!
Kendi kendini yönetmekte aciz
bir milleti uyarmaktan,
yazıtlarını! gözlerinin içine sokmaktan yoruldu
Mustafa KEMAL.
Toprağı koklamaktan,
Ağaçlara sarılmaktan,
Güneşe selam vermekten
Hasret kaldı;
Başkalarının putlarına tapınmaktan,
Kendi dinini yaşamaya
Hasret kaldı;
en hakiki İnsan olmaktan...
Sen rahat uyu Mustafa'm
Her zaman ayaktayız
Güneş doğmadan!
Kalender KILIÇ 28.08.2014,üsk.İstanbul
Not; Milliyetçi değilim ama,
Milletimdir.. İstiklal!
Yetti ARTIK!
Kayıt Tarihi : 29.8.2014 15:18:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!