Bu akşam
Bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un
Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde
Sonra akvaryumlu meyhanede balıklara sordum seni
Canım kıyasıya sarhoş olmak istiyordu
Yokluğun bir karanlık gibiydi içimde
Oysa ben
Roman böyle bitsin istemiyordum
Ne rüzgarlar gönlümüzce esti
Ne ben gitme diyebildim sana
Bir it tarafım vardı belki kahreden
Bir karanlık tarafım sevgiden yana...
Nasıl tutuldum sana bilemezsin
İşte sırılsıklamım, sarhoşum saçlarının kokusunda
Deli divaneyim, açan çiçekler gibi
Denizim şimdi, kuşum, uyuyan çocukların rüyasında
Bir masalım belki hiç söylenmemiş
Bir ağacım suyuna hasret
Ne zaman Emirgana yağmur yağsa
Sen geçersin aklımdan gözlerin geçer
Bir rüzgar saçlarını dağıtır çınaraltında
Sonra bir yığın sararmış yaprak hüzün dolu
Derken akşam olur içini efkar basar insanın
Sonra ver elini İstinye yolu.
Bir tren sesi duysam
İçim burkulur
Bilki perme perişanım
Bilki seni trene getiren
Ben değilim
Öylesine büyürki kederden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!