Parlaklığında sezginin,
Gülistanında sevginin,
Ulviliğinde ezginin
Halaylar çekilir coşkulu.
Aydınlığında seherin,
Nasılsınız, nasıl olabilirsiniz?
İyi diyelim iyi olsun arkadaş.
Bu hallere nasıl geldik bilirsiniz
Halimiz bu mektuba dolsun arkadaş.
Olmayacak duaya amin demişiz
Sevgi bütün kalplerde gül gibi
Asla söylenen sözler taş değil,
Sorar gülen çehreleri tül gibi
Huzur damlar gözlerden yaş değil.
Sılaya doğru giden yol gibi,
Soruların kuyusunda
Çatladı çatlayacak beynim!
Sorulara cevap ararken
Çilenin dibine düştüm.
Rahatlığı tutsak ettim geçmişe,
Bir ben, bir hüzün
Kaldık ikimiz.
Dili yok sazın
Küsmüş dilimiz.
Dostça bakmayı,
Yoklukta var olabilmek,
Hayat bulabilmek
zamanın dehlizlerinde...
Haksızlığın cıscıvık bulandığı
Sersefil hayatın çırpınışlarında
Tarihim seslendi çağlarım gelsin,
Milletim cihana nam salsın artık.
Çift başlı kartalım şanla yükselsin
Milletim cihana nam salsın artık.
Mazlumun feryadı göklerde çınlar,
Şaha kalktıkça duygularım,
İçim içime sığmayanda
Yetmeyen enerjime
Kızıyorum.
Volkan kaynıyor gönlümde,
Uzaktan sılamı anınca dostum
Efkarı gönlümden aldım da geldim.
Sevdanın ateşiyle yanınca dostum
Hasreti pınardan doldum da geldim.
Bak güneş batıyor, sular ağlıyor,
Gece taktı koynuna
Rengarenk ışıklarını,
Hüznü soktu koynuna
Ağlatır aşıklarını.
Gece vakti tenhada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!