Sıcak bir yaz gecesi, günlerden 15 Temmuz’du
Gece boyu bu vatan, safrayı kustu da kustu…
Tank oldular, uçak oldular, top oldular
Kurşun olup namlulara doldular
Tekne batmış, rüzgar savurmuş
Minik bir yavrunun bedeni sahile vurmuş
Öylece yüzüstü yatıyor kumsalda
Yanında ne ana var, ne de baba
Ölmeden önce gördüğü belki bir balık
Kulağımda yankılanır hala o sessiz çığlık
Bak yavrum!
Gözlerime bak!
Çanakkale demek;
Kişi başı bir somun ekmek
Evde kurulan taze hayallerin
Yarım kaldığı yer demek
Sen bir gül, sen bir çiçek
Adına açmamış gonca denecek
Bazen mutlu, bazen mutsuz
Bu ömür nasıl olsa geçecek...
Günahımın acısını hissetsem de derinden
Her sala bir toz kaldırır üzerimden
Sabırla bekliyorum o kubbenin altında
Böyle böyle temizlenir belki elbisem
Dua dua… Bir nur kondu ocağıma
Hani derler ya;
Geçmişten daha kötü oluyor gelecek
O halde kirletmeyelim bugünü,
Tertemiz gelsin gelecek.
Yoksa her kötülüğü
Yavrularımız bizden bilecek.
Önceden Eylül'de dökülürdü yapraklar.
Kasım geldi gidecek, hala yağmur kokuyor topraklar...
9 Kasım 2020
Sabah namazı çıkışı
Cami duvarına sırtını vermiş bir genç
Başı kollarının arasında ağlıyor için için
İzin aldım da oturdum yanına,
Gözyaşları değmiş isli yanağına
Derdin nedir? Bu gözyaşların niçin?
Öğlen ezanına on kala
Yanık bir sala yükseldi minareden
Avluda boş bir musalla
Ağlama sesleri geliyordu mahalleden
Ahşap bir evin önünde durdum
Farkında mısınız bilmem
Yaşlanıyoruz an be an
Boşa doluya geçen
Kaybettiğimiz bir sürü zaman




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!