Siyah bere altında altı ay kanamasız kesiklerle geçerse
Ortasındaki koruluktan bir keklik sürüsü hükmüyle
Çırpar kanatlarını geçmiş, rüzgâr unutur uğultusunu
Bunu hışırtısını yutan kiraz ağacının yaprakları bilir
İçinden siyah sular dökülen cadılar
Gölgeyi bedene atlarıyla sahip ederse
Nallarında ay ışığı değil kan bulaşığı ışıldar
Bunu gözleri hiç kapanmayan kuyunun çorak dibi bilir
Devlet uçuş tüylerini çekince gökyüzü de sevmezse güvercini
Bunu soğuk bir tankta üşütülen askerin yetmeyen kalbi bilir
Muş’tan Kulp’a kartallar ve bulutlarla toz duman yürünürse
Yaşamı ve ölümü hoyrat dağlar ağyar dağlılar bilir
Bitkinin etinde suyun derisinde damarlar ansızın patlarsa
İçindeki zehri ve iksiri öten keklikler yaman avcılar bilir
Ateşli bir kıta gecenin kıtlığında sınırdan geçerse
Karanlığın içini kanlı sular yaslı kadınlar
Alınlarında ateşli damlalarla yetim çocuklar bilir
Bu yad dizeleri huzursuzca tarihe eklenirse
Anıların yarından düşenleri ölü ozanlar sayısı azalanlar bilir
Kayıt Tarihi : 2.12.2005 02:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!