1994 yılında Adıyaman vilayetinin Gerger Kazasının , Korulu köyünde hayata merhaba diyen çiçeği burnunda şair, Adıyaman yolu yaman yollların da tahsiline devam etti... Şuan Afyonkocatepe üniversitesinde çalışmalarına devam etmektedir...
İlla seveceksen
Çocukça sev beni
O masumiyetle, o saflıkla...
Hani onun dünyayı anlamak istediği gibi anla beni
Onun hayata baktığı gibi bak bana...
En yakınındakini sever gibi sev
Sen nesin hiç bir an bırakmazsin insanı yalnız...
Bu derbeder bu tanımadığım insan ben miyim?
Nedir bu çelişkiler ki bağrımda...
Bu dünyada tek ben mi böyleyim...
Yaram her geçen gün artmakta...
Dermanı sendeyse söyle ey vuslat!!!
Yağmur yağar inceden inceye…
Güz bir sonbahar akşamı, dökülür yapraklar.
Ve bir ses gelir uzaklardan naralar şeklinde.
Bülbülün feryadı misali yara açtıkça, açan...
Mevlana’nın Şems Şems deyişi misali hummalı bir bekleyiş…
Mecnunun arayışıdır bu oldukça uzun bir çöl güzergâhı.
Bir kış gecesinde Ayaz soğukta, üşüyen gecede
Sokak lambasında, yalnız gecelerde kendimi arıyorum.
Suratsız yüzlerde, ruhsatsız gönüllerde,
Karaktersiz insanlarda, Kendimi arıyorum.
Yabancı diyarlarda, akan suda, yüzen gemide, yağan yağmurda, Kendimi arıyorum.
Yaş dökmeye hasret gözlerde, katı yüreklerde…
Gecenin mesken tutan ışığında gönlüme düşen şu lahuti yalnızlığın sebebini bir bilsem...
Bilsem de bir volkan edası taşıyan yüreğimle bir kendime gelebilsem…
Arasam ummadık diyarlarda kendimi bir adlandıra bilsem…
Her doğanın günün bir aydınlığı, her kışın bir baharı gibi
Ben de sebebini bilmediğim iç sıkıntılarıma bir derman bulabilsem…
Her baktığımı bir görebilsem
Gözlerimden yaş akmaz gönlüm ağlar durur...
Sözlerim çelişki dolu, hayatım bir sürur...
Dolaşıp durur kalbim taşır nihayetsiz gurur.
Yar gönlüme düşen sebepsiz handikaplar.
Bir tokat gibi hayat yüzüme vurur da vurur...
Güneş bir gün çocuklar için doğacak.
Kuşlar bir gün çocuklar için uçacaktı...
Tüm rahmetiyle göklerde gelen yağmur
çocuklar için yağacak...
Bahar bütün güzelliği ile dile getirirken bayramları
Çiçekler çocuklar için açacaktı.
Ümit sabır şükür
Hayat ne isteklerimizin evetlenmesi için uzun
Nede beklentilerimizin çabucak gerçekleşmesi için kısa.
Hayat sabır gibi meşakkatli bir duruş...
Şükür gibi kasvetli bir isteyiş ister...
Dik durabilmek yılmamak
Umut güneşini duydun mu hiç?
Bu bütün karanlık girdapların içinde bir ışıktır etrafa saçılan.
İstemenin, hayal etmenin ve ısrarcı olmanın adıdır umut güneşi...
Bazen olur hayata bağlar bazen olur ummadık diyarlara götürür insanı...
Geleceği hep hayallerle süslemek, gerçekleşmese bile gönlü okşamanın
Hep olacak ümidi taşımanın adıdır umut güneşi...
Üsteleme hayat ben Kevser’i sudan içmişim.
Vallahi ne kadar da gelsen de üstüme ben Rabb'imi bilmişim.
Sabırsızlıkla yaklaşma bana ey melun şeytan.
Ben kendimi son peygambere ümmet bilmişim.
İsyana gideceksem vallahi geçemem sıratı
Göremem yüzü pak gönlü akı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!