1980 yılında Bulancak´ta doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Bulancak´ta tamamladı.2001 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümünden mezun oldu.
Edebiyata, yazmaya ve şiire merakının yanında doğa fotoğrafçılığı da ilgi alanları arasındadır.
MEB okul idarecisi/öğretmen olarak görev yapmaktadır.
Evli ve 2 çocuk babasıdır.
Seni hasretle bekledik can oğul,
Önce düşlerde vardın sen,
Sonra hayallerimizde…
Şükür gerçekte de varsın
Allah seni bize bağışlasın!
Ey hasretleri biriktiren şehir
Yedi yıldır gönlümdeki hasreti
Yedi dakikada âşinalığa çeviren şehir
Senden uzak durmak ne mümkün
Biz sendeyiz sen zaten bizimsin
Hayatı yaşamak gibi
Anlatmak da
Kurşun kalemle
Yazı yazmaya benzer.
Hayır, yok yeniden
(Otuz Beş Yaş’a naçizane cevaptır.)
Değil şairim,
Otuz beş yaş yolun yarısı;
Bilemiyor ki insan,
Ölümün
Düşün…
Yalnızsın
Umut da yoksa…
Yaşıyor musun, ölü müsün
Anlayamazsın
Mutluluk yolunda
Bir gözleri ahu aldı gönlümü
Taşa çaldı dünümü bugünümü
Hasret ekti hep olmadı nasib-i vuslat
Ahirete bıraktı çözülmez kör düğümü
Bin dost az, bir düşman çok
Diyor ya atalar,
Haksız da değiller hani
Bir bakınca geriye
Düşmanlar çok
Şaire söz gerek
Aşığa yol gerek
Bencileyin garibe
Bir vefalı dost gerek
Utanmayı bilmez
Bilse utanırdı
Utansa bilirdi
Belki de bir gün
İnsan gibi
Çok oku, çok dinle
Az yargıla, az konuş
Çok sor ve çok şükret
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!