Simsiyahtı o gün saçların
Kaç zamandır ilk o gün o kadar siyahtın
özlemişim meğer karanlığını
ağladın
kaç günlerin gecesi döküldü yanaklarıma
bilmiyordum ki geçtiğim mahallenin adını
duvarlara bakmak adetim değildir
ben geçtiğim yerlerin adını
bilirsem çocukların yüzlerinden bilirim
mağlup yüzlü çocuklar
asla ışıklı caddelerde oturmazlar
ah ne yazık
yazmıyorsa da cadde adlarında
hangi postacıya acıyı sorsan
kapımı çalar.
O uzun gecelerde
Ve bilhassa yağmurlu
bir de Ramo'nun meyhane
ya da Cunda Dalyan
bilirsin gençliğimizi yedik oralarda
Daha dün gibiydi gidişiniz
Daha dün gibi geldiniz
Bunca zaman nerelerdeydiniz
Bu hangi şehrin yağmuru üzerinizdeki
Kimbilir hangi kaldırımları adımladınız
Ki mavi gözlü bir kadın değildir aşk
Önce sevdiğini söylemez
Öyle kolay tutmaz ellerini adamın
tuttu mu da bırakmaz haa !
Ki öyle unutulmaz da değildir
bi yandan
gördüm
avuçlarında gökyüzünün masmavi ipi
salına salına uçuruyordun bulutları
duydum oynaşan seslerinizi
yeryüzünün kanatsız kuşları
saklanma artık duvarların ardına
Süheyla'yı gördüm dün
Hem de kaç yıl sonra
Eski güzelliği yok
Kimbilir yine nerde unutmuş
Eskiden de unutkandı zaten
En sonunda olan güzelliğine olmuş
istasyonlara bakamıyorum
aklıma düşüyor yiten imgeler
Ankara’da vagonlarda bekleşir oldu sözcükler
vagonlara bakamıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!