Bugün dönüyorum sana uzaklardan.
Gökyüzünün vede yıldızların öte yüzündeki,
sana özlemlerle yandığım bambaşka alemlerden.
Uzak yolların yorgun kırlangıcı göçmenliğinde
son nefesimin pususunda göç eyleyen varlığım
ellerinde papatyalarla gelemiyor bu defa.
Işıksız bir şehir karartması benimkisi
Hiçbir şiirde
hiçbir şarkıda geçmeyen
dizelere yasaklı bir kahır benimkisi
Kod adı yalnızlık!
Yıldızlı bir sonbahar akşamında..
tüm düşlerini kuşanarak sevdaların
ve kanatlarına bırakak çırpınan yüreğimizi
okyanus rüzgarlarının..
gözlerimin gözlerine tutsak düştüğü,
bambaşka şehirlere sürgün olalım.
Bir gül yaprağına yazılan ömrün,
bülbüle hasret kalan yaralı yüzüyüm.
Kahırdan yağmurların ıslattığı dalların,
baharı görmeyen dilsiz hüznüyüm.
Seni nemli hicranlara yazdım.
Uzak bir şehir coğrafyasında yiten,
Kaybedilmiş savaşlar mezarlığındayız.
Akşama veda eden bir gün yalnızlığıdır,
boynu büyük suskunluklarımız.
Ümitlerin son ordusunun çığlıkları,
yankılanırken kaf dağlarının ardından.
Perisini yitirmiş bir masal anlamsızlığıdır
Mektuplara yazmışsın unuttum diye.
Seninle el olan aşkıma yazık.
Kimi gün yenildim yeminlerime,
bekleyip baktığım yollara yazık.
Kahırdır gözümden düşen bu yaşım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!