kent yorgun düşmeli bu akşam
ben yorgun düşmeliyim seni koklamaktan çiçeğim
yaşanmamış bir hayata
sıcak bir özlem çekmeliyim
bahar akşamlarında
Gidiyorum bu şehirden
Arkamda hüzünlerimi bırakarak.
Eskiyen gülüşlerinide yanıma alarak gidiyorum.
Gözlerim sende kalsın
Bakışlarımı alıp gidiyorum
İnkar etmiyorum sevgili
Seni hala çok seviyorum
Gülüşlerini gülmelerini özledim
Bana bakan gözlerini
En çokta saçlarını okşamayı
Tenini kokunu özledim
Tükeniyorum her saniye.
Tükeniyorum kendi bedenimde.
Adim adim uzaklaştıkça kendimden.
Tanıyamıyorum artık.
Yüzüme sinmiş bu kimliği.
Daha hiç karşılaşmadık.
Yabancısıyım yanmaların
ve tarih gibi kanıyorum durmadan.
Oysa yıkılmış şehirleri
geride bırakalı çok oldu.
En korumasız halimle sevdim seni...
Yağmurun elindeyken zaman öldüresim var AŞKI...
Bazen bir hüznün aynasıdır.
Yüzümüze yansıyan
Bazende yakışık olmayan
Bir gülümsemedir ayrılık.
Yolun başlangıcıdır umut
Yitirilen her yolculukta
Kendimde buluyorum
Acıdan yana ne varsa
Yorgundum;
Ve birazda kayıp.
Çok eski değil
Acının künyesi
Yalanlardan geriye kalan
ve
ayrılıklardan uzak bir yerlerde
yoksun yanımda
seni arıyorum
ey asi sevdam
Gece ne olursun susma
Konuş benimle
Yalnızlığımı paylaş
Yoldaşım ol sevdiğim ol.
Cesaret verme bana
Ölümden yana
Seni düşünüyorum delalamın.
Ve içiyorum..
İçtiğim şarap kadar güzeldi gülüşün.
Ve içtiğim şarap kadar eskiydi..
Seni düşünüyorum delalamın
Ve çekiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!