İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Fişekçi, ilk şiirini 1977 yılında yayınladı. 1978 yılından itibaren çeşitli yayınevlerinde editörlük yapmaya başladı. Birçok şiiri bestelenen Turgay Fişekçi, şarkı sözleri de yazmaktadır. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nın genel sekreterliğini de yürüten sanatçı, Adam Sanat Dergisi'nin yayın yönetmenliğini yaptı (1999-2005) . Mart 2006'dan buyana Sözcükler adlı iki aylık edebiyat dergisini yayımlamaktadır. 1996'dan buyana çarşamba günleri Cumhuriyet gazetesinin kültür sayfasinda Defne Gölges ...
Avucunun ırmaklarında akar yüreğim
Dolaşır iç sularında
Küçülür
Bir çift göz kalır karşında
Bağlanır bıkmadığı tek oyuncağa.
Sığınaklara indirelim kuşları
Ne ciğerlerinin dayanabileceği gökyüzü
Ne içebilecekleri bir yudum su kaldı
Sığınaklara indirelim balıkları
Kurşuni gövdeleri kurşunlaşmadan
sorma bana kimim
nerden geldim buraya
gözlerimdeki kırmızı bulutlar
hangi günlerden sorma
elbet olmuştur geçmişte açıklanamaz şeyler
İnsan ne zaman insandır?
En güçsüz yanlarını gizleyemediğinde.
İki insan arasında diyalog ne zaman kurulur?
Bir insan en güçsüz yanlarını sergileyip,
Ötekide onu anladığında.
Bir insan ne zaman sevmeye başlar?
Yağmurlu günlerde seviş benimle
Kuşlar çinko damı gagalarken
Tenimin kokusunu değiştiren yağmurlarda
Sıcak öğlesonlarında seviş benimle
Buhurlar tüterken tenimden
Hayat kar altında kalan bahar
Çiçekleri üzerinde ölüyor en bereketli ağaçlar
Üretkenlik dört duvar arasında
Kar yağıyor bahar dallarına
Bahar dallarına
Dünyanın dönmesi gibidir, dilinin dönmesi ağzında
Gündoğumları, günbatımları getirir
Uzun karanlıklar, beyaz geceler, mavi gök, yıldızlı gök
Dilinden yansır dünyama
Aksayarak çalışan bir makinadır hayat
Gece yağmaya başlayan kardan mı nedir?
Saklamak zorunda olduğum kocaman bir sevinç varmış gibi
Çok güzel şeyler söyleyecekmişim de
Söyleyemiyormuşum gibi dolu dolu yüreğim.
İnsanca bir gülümsemeye rastladım
Kızıma bir ev tuttum
Önü çınarlı, havuzlu bir mahalle kahvesine bakan
Arkasında çiçekli, ağaçlı bahçeler
Bir divan, bir yatak, bir masa, iki sandalye
Bir de elbise dolabı.
Altın sarı yapraklarda
Hayatın son kez yansıyan ışığı
Solarken yüzümde
Şiir
Kirlenen bir su gibi çıkıp gidiyor hayatımızdan.
Üzerinde unutulan meyvaları şarabi nar ağacı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!