Dilin de ezber olsun diye yazmıyorum ki şiirlerini
ruhun da gezsin,el gibi okşasın yüzlerini
ruhun da gezsin, sel gibi dağıtsın ümitlerini
ocağın da yansın, yel gibi alıp gitsin dertlerini
daha da anlamazsan, zifir gibi yaksın ciğerini
Kalbin de rençber olsun belki işlersin beni....
Yollar gittikçe hiç bitmiyor bu zamanda
Olmuşlar esir bir körün kucağında
Eser tatlı bir rüzgar kulağımın arkasından
Kim bilir neler bıraktık geriye bu yolda.
Ayrılık sevdası düşmüş taze beyinlere
Kır çiçekleri bilir benim yalnızlığımı
onlar anlar benim sevdalarımı
dile gelir bazen beni gördüklerin de
ancak onlar bilir benim çektiklerimi
Kır çiçekleri bilir benim gençliğimi
onlar da yaşadım en güzel günlerimi
Kelebeğin kanadı gibi kirpiklerin
birazdan gözlerime dokunacak gibisin
silahın tetiği kadar hassas sözlerin
duydukça kulaklarım ölecek ansızın
hayli çok ağır oluyor sesiz çığlıkların
durmadan anlamsız bakan gözlerin
Ben kaybettikten sonra en güzel yıllarımı
Sen beni sevmişsin neye yarar
Yıllarca bana verdiğin yaşattığın acıları
Bir anda silmişsin neye yarar.
Pişman olmuşsun şu son günlerim de
Ben seni görmeden ölmem diyordun
bak ne hala beni düşürdün
keşke ölseydim görürdün
bak da gör beni hale götürdün
Ben seni görmeden ölmem diyordun
Son Yaprak
Islak vücudum yanıyor içerisinden
Belki gelirsin diye bir kuş yolladım sana
Unutmadın değil mi beni bırakmadın
Sakın yok olup gitme bu Dünya’ dan
Nice ümitlerimiz vardı yarım kalan
Kokun hala içim de saklı
Sen benim ilk sevdiğimdin
Unutmadım bana yaptıklarını
İntikamımı alacağım birgün senden.
Söylerdin bana senin olacağım
Beni bu Dünya' ya niye getirdin ki Anne?
Ben rahattım kaldığım yerde zor mu geldi sana
Hep boyun bükmekle başladım herhalde hep bükeceğim kadere
Niye beni Dünya' ya getirdin ki Anne niye Anne?
Yokluğa taşıdım bütün sevdaları
varlığın da yaşayamadım ki
sorma sakın kim yaktı bu yangınları
varlığın da alışamadım ki
Yokluğa taşıdım bütün şiirleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!