Gidilmesi zor, bucaksız yollarda
Bir değirmendi aradığımız.
Öğütecek kararlarımız,
Elekten geçecek hesaplarımız vardı.
İnce ve yalnız hesaplar.
Başımız kalabalıktı,
" Bir şairin, bir de kadının yaşı bilinmez" derdi üstadım.
Kadın hissettiği,
Şair, yazdığı yaşta olurmuş.
Bir de, 'öyle kalemle kağıtla olmaz' derdi gönül işleri,
Kağıt, yazma dermiş 'kirlenirim,
Kalem yazmazsam ölürüm, der.
GÖZLERİM
Kendine iyi bak, gözlerim;
O olmadan da görebilir,
O olmadan da;
Etraftaki güzellikleri seçebilirsin elbet.
Her yaralı yüzde aklıma gençliğim gelir.
Her çırpındığım da uçtuğumu hissederdim.
Su molası vermeden çıktığım tepeler vardı bir zamanlar.
Şehri, ayağımın altına alıp ta dalga geçer gibi sırıtırdım.
Hiç yaşlanmayacaktım hani,
Ve hiç bastonum olmayacaktı,
Bakma gözlerime, kaybolurum.
Yağmur olur, yağarım; bedenine.
Sel olurum, akarım; hırçın gözlerine,
Durduramaz beni;
hiçbir set, hiçbir engel,
Alır götürürüm, sahibin olurum.
Bir varmış bir yokmuş, umutlar
Sendelenmiş gönüllerin düştüğü,
...en ücra/ en derin yar.
Ne güçtür onu/ ordan almalar.
Bir çıkar bir kaybolur, canlar/ cananlar.
Bana Türkü’nü yolla güzel kız,...ama kendi Türkü’nü.
İçinde; ne aşk olsun, ne sevda, ne de canım, cicim laflar.
İçinde; kalp olsun mesela, yürek olsun, sevgi olsun,
Biraz da özlem olsun tabi,
…tebessüm ve mutlulukta eksik kalmasın ama.
Bugün sana içiyorum, yalnız sana.
Karşıda boğaz, güneş daha yeni;
doğmakla/doğmamak arasında kararsız.
Gök karadan maviye çalıyor,
yıldızlar da varla yok arasında gidip/gelmekte.
İki çay istedim garsondan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!