güz özeti gözlerinde göçmen kuşlar
uzak değil hiçbir kara parçası
en ırak sokaklarda kalmaktan yoruldum
anladım kendime bile susarken
benim hala açık yaralarım var.
bazen sadece
çiçekler var diye
gidilen
ama
sadece bizim olduğumuz
bir parkta
temmuz alev,
türküler ziyan,
canlar korken
ölmek için erkendi zaman...
hangi türkü sustusya o günden
bütün toplamlar on sekiz diyordu
üşürken mevsimler
paris'ten kotarma ve kalabalık bir kentin
iki kişilik bir akşamında...
on sekiz kere mi yoksa on sekizinci mi
-iki ara-
Senin saflığında beyaz
Ve çikolata rengi
Aşk kıvamında...
-28 kere parladı-
bütün adlandırmalardan azade
devletin verdiği kimliğe inat
en az üç adım daha olmalı sende...
sen el sallarken pencereden
böyle sabahları,
bembe bir gül uzandı yanıma
tam da şu anda
yarısı ten,
yarısı olmadık bir el sancısı.
ve bir daha
bırakıyorum ellerimi yanına
bak işte demenin zamanı yavaş yavaş.
geldi mi yine yoksa?
ayrılık,
çırılçıplak sarılmış bedenimize.
baldıran zehiri derler
sen fark etmeden kemirir içini
ve sen
sokak ortasında
unutup her şeyi
boynuma sarılacak kadar
çocuktun...
çok şükür
bugün de sesinle uyandık
otlu poğaça
ve bir yudum gülümsemenin başına
günaydınımız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!