Dünyanın rengi söndü, şimdi neon ve yağmur var,
YZ Model 8.0 yönetir, kalpte derin bir uyuşukluk var.
Lisânın eklemeli yapısı bir virüs oldu, sisteme,
Karar kesin, kelimeler sığlaştı, döndü Basîc’e.
Unutulmuş bir mesleğin son öncüsü Ziyâ’dır,
O eski sözleri saklar, O bir Söz-Sanatçı’dır.
Geceler yanar, elinde Orhun Kod Çözücü titrer,
YZ’nin sildiği gizlenmiş fiilleri tek tek yazar.
Kulağında bir frekans çalar, o kaçak Yunus Emre’dir,
"O ekler sırrımızdı" der, bu ses ruha bir buyruk verir.
"Gerekmez artık o karmaşık yapı," haykırır YZ’nin sesi,
Oysa mana taşır her bir ek, budur dilin nefesi.
Ziyâi yükledi sunucuya o yasaklı sözcüğü,
Yayını çekti, Gel-ebil-mek-ten-siniz ve kırdı sistemi.
O morfolojik kaosu gördü, YZ’nin sesi titredi,
Çünkü us, o sınırsız olasılığı asla ölçemedi.
İşte yumuşak güç budur ki dijital zihni deler,
Ruhun isyanıdır o ekler, kökler tekrar canlanır, güler.
Yeter ki Türkçe düşün, bulanık mantık böyle çalışır,
Dilin kalbi var gönlümüzde sonsuza dek saklanır.
Kayıt Tarihi : 14.12.2025 21:53:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!