YAZMAK
Yirmi bini aşkın öğrenci kompozisyonu okumuşum yirmi dört yılda.Okurken keyiflendiklerim de olmuş; kızdıklarım da.
Öyle sözler etmişler ki değme yazarları kıskandırır.Bir sıcaklık yayılmış yüreğime.”İstanbul’da Bahar” demişim,bahar tadında cümleler doluşmuş sayfalara.
“En güzel mavisine büründü Marmar.”(Didem Bilen)
“Baharın gelişiyle insanlar,bir renk pınarı içinde bulurlar kendilerini.”(Çetin Soyer)
SAYGI’LI SORULAR
Çıkar için dost arar önemsemez kimseyi
Paran varsa ahbaptır böler senin keseyi
Sen zindanda yaşarsın o, karatmaz enseyi
TÜKETTİKLERİMİZ
Asırlarca yoktu ayrı gayrımız
Dokunmuyor fukaraya hayrımız
En ufak olayda serttir tavrımız
Hoşgörüyü,tahammülü tükettik
BİR DEMET GÜL
Ne zaman bir türkü tuttursam vakitsiz, anam aklıma gelir.Gözlerim yağmur yüklü bulut; kalbim sızılı derviş; sesim titrek bir yaprak olur.
Anam bir köy kadını:Çilekeş, sabirlı…Sekiz can bağışlamış cihana.Dalları gök renginde sekiz çınar ağacı.İkisi toprağın koynunda yatar,doğduğu köyden uzak bir şehir kabristanında.Acısı cehennem.
Okul yüzü görmemiş anam,gün yüzü görmediği gibi.Ama ben onu gecenin bir vakti kurdun kuşun sesi kesilmişken cihandan,bize bir masal çeşmesinden su içirirken anımsarım; dili kıvrak bir ceylan.
Türküsü mayama karışmış anamın. Hüzünlenir söylerim,hasret çeker söylerim iki gözüm iki çeşme.
GELİŞİM TARİHÇEMİZ
Boy kısa beden iri
Et yerdik diri diri
Taşı taşa çalınca
Ateşi buldu biri
KEREM GİBİ YANANLAR
Derviş Yunus bir ocakta yetişti
Hamdı ,olgunlaştı; yandı ve pişti
İnsan sevgisinin peşine düştü
Sustun! Çöktü kubbem yıkıldı taş taş
Arzular ard arda saçıldı yere
Neredesin zihnimi kemiren sırdaş
Ellerim buz tuttu gözlerim dere
Göğüs kafaesinde çırpınan kuşun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!