Marmara nın iki yakası
Hasretle kavuşmayı bekleyen sevgililer misali
Önce vapurlarla,
Ve sonra köprülerle kavuşan yedi tepeli gizemli şehir
İstanbul.
Sevda şehri;
Yok öyle değil aslında
Kendi kara ama içi beyaz sayfalarla,
Ve benden dökülen yazılarla var olan defter
Kara kaplı defter merhaba!
Defterde her şeyim beni anlatan;
İlklerim örneğin.
Özledim Anne;
Gözlerinin yeşilini özledim örneğin,
Düşünürken bir anda öylece seni.
Sıcaklığını örneğin,
Kokunu,gülmeni güldürmeni anne
Kalem ve kağıt,
Ayrılmaz ikili.
İki nesne ve biz,
Biz insanlar...
Onları kullananlar,
Yeryüzündeki tek varlıklar.
Bu günde geçti ömürden umarsızca
Günler acımasız acı dolu üstelik
Yok ki tutunacak bir dal yada bir yaşam hevesi gönlümde
Hüzünleniyor,kararıyor akşamla beraber yüreğim
Kan ağlıyor,
Koyu kıpkırmızı ve hatta gece siyahına yakın
Yeni Bir Aşk
Evet...
Var oldukça insanoğlu,
İnat etsede tabular,
Yeni bir aşk.
Bana her arkadaşım dediğinde,
Büzülüyor yüreğim sen görmesende
Çok derinden kanıyor.
İçimde bir sıcaklık ve sen bilmiyorsun.
Bilemezsinki kan akıyor içime sıcak ve koyu
''Arkadaşım''
Gecelerde yazıyorum,
Sarhoş ve dumanlı gecelerde.
İçtiğim o rakının beyazlığına inat,
O kapkara zifiri gecelerde.
Aklamak istediğim rakı beyazlığı arzusu aslında gecelerde.
Geceler kara da olsa ak rakı kadehleri gibi ak gecelerde.
Haber izliyordum yine,
İstemeye istemeye.
Eskiler ''ajans''derdi adına izlediğimin,
Hoş ajansın bile tadı yok eskisi gibi izlemeye.
Televizyon denen o sihirli kutu,
Yoktu ki eskiden.
Bu gün seni gördüm,
Onca kez görmeme rağmen ilk kez böyle...
Hani nasıl anlatsam,nasıl söylesem?
Bir ceylanın avcı aslandan kaçarken ki gibi,
O yorgunluk edasıyla teslim olmuşluğunu,çaresizliğini,
Ama bir o kadar da aslanın o mağrur ve avcı haliyle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!