günbatımının kızılığıyla uyanır gece
uzakta kalır loş ışıklı kent
yanımda çırılçıplaksın atlas yatakta
sonsuzlaşır gözbebeklerinde alacakaranlık
rüzgârı kuşanır kızıl saçlarını okşuyorum
dudaklarını öpüyorum, kanıyor
bir özlem içindeyim,
sana akan ırmaklarin suyu benden geçer;
engeller hüzünlü kılmaz beni,
sonunda sen varsan,
bir tebessümün senin
güneş misali aydıntır gökyüzümü
Zifiri karanlık gibi iner gözlerine
Pencerene düşen güz yağmuları
Mum ışığında bağdaş kurar yalnızlığınla
Vuslatı yakın gün batımında gece
Çığlıkları duyulmaz haykırışlarının
Karalıktan aydınlığa umutsuzluktan umuda
gözlerinde aşkın özlemi var
baka ki bana sonsuzluk tükensin
yüzünde aşkın hüznü var
bile ki bahar rengarenk çiçeklensin
(cemal süreya'ya saygıyla)
aşk mezarına gömsünler beni
gözlerindeki küçük bir çocuğun
yalın masumiyeti olsun isterim
öyle sade ve duru ve yalansız
o kadar kolay mı bir kadını sevmek
bakma öyle sırça yürekli oluşuna
sesinde en güzel ezgileri vardır türkülerin
gözlerinde ufkun ötesindeki mavisi gökyüzün
teninde rengarenk kokusu gülleri baharın
saçlarında nice peşin sıra deryaları rüzgarın
asırlardır umutlar bırakılır sıska dallarına
dualar edilir gölgesinde yüce tanrılara
en derin inançlar en içten sevgilerle itaatli
kalpler aşkın ateşinde birer pervane misali
zamanın ötesinde zamansız mertebe kainat
bir sır var duvak arkasında
bir giz var duvak içinde
bir peri var duvak altında
bir hayal var duvak ötesinde
bir aşk var duvak ruhunda
yok olalı
sonsuzluğunda bal rengi gözlerinin
uzun zaman oldu
nefes alalı
bir daha dönecek misin bana
mesela bir gün özlediğinde
veya eski anılar tazelendiğinde
yani ansızın geriye dönüp baktığında
eline eksiden kalma bir mektup
ya da karalanmış birkaç satır geçtiğinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!