Yeni açtığım sayfam önümde,
Karışıyor kalp atışlarım nefesimle.
Geceye banıyor gibiyim kalemimi,
Ah bu inkârcı saatin içinde.
Çok uzaktayım bu andan;
Açmaya hazırlanan bir tomurcuk başında
Göğsümün ikliminde çalar bir saat,
Kurulmuş yaprakların döküldüğü zamandan.
Dinlenirken hatıra bekçileri uzak sesler kubbesinde;
Gövdemden aklıma ardınca yükleniyor ağrılar,
Taş işçisiyim sınırında, nefesim acıyla dolar.
Bütün sabahları görsen ne olur;
Gece hep aynı boşluğu hatırlatırken.
Fersiz bir aynadan silinir,
Arzulu masallar simsiyah kesilirken.
Hatırlatır gökler esmer yüzünü;
Yarınsız kalır toprağa gömülen ufuklar.
Yine o karanlık tabloyu duvara astık,
Düşsel bir avuntuyla omzumuzda yalnızlık.
Görünüyordu oysa orada olduğu gibi;
Seninleyken hissedilen uzaklık gibi...
Bu şehrin son ışıklarından kopan göz ağrısı;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!