Uçurum gözlerin,
Bakmak yürek ister.
Uçurum sözlerin,
Duymak yürek ister.
Kuyum oldun,
Hayat bu devranda pervanesiyim...
Döndükçe çark deli divanesiyim,
Sevdamın davamın nişanesiyim,
Bahtı yıkık şehrin viranesiyim...
Sular yükselir yem olur karınca,
Güneşi batırmadan doğmaz gün,
Batan gün elbet bizim olacaktır.
Yaşlı gözleri sil gözümüz aydın,
Serde yarım umudum dolacaktır.
Zirvede üşümek yağan Kardan,
Annem,zamanın özlediğim tarafından...
Hicran,yaramın onadığım parafından...
Emzir beni Nur bahçesi gül terasından...
Koksun, gülü yoksun baharın serasından...
Sana güller derdim,yüreğim merasından...
Sanma sakın uçan kuşun,
Kopan iki tüyle düşer.
Münazarası dağlardan,
Yağan iki karla donar.
Raks ederken çalan keman,
Fatihin son sahibi fatih sensin,
Ecdat dediyse gel bizdensin!
Gemiler yürüten haliçtensin.
Canımın cananı sevinçtensin,
Başı dik cihanı övünçtensin!
Açtığın yol çağı bilinçtensin.
Aynı istasyonda başlamıştı,
İsmini hatırlamadığım sevdalarım...
Aynı tarafa gidiyorduk kalmadan,
Kaç durak olduğunu bilmeden...
Sadece kaçıncı da olduğumuz,
Önceki duraklarımız belli olan...
Sana bir kuzuyu anlatacağım,
Bir kurdun karın ağrısında!
Kiminin gözünde kıyacağım,
Senfonisi imdat çığlığında!
Kurdun yerine de bağıracağım,
Bir cani doğa kanunu kılığında!
Suskun Dehlizlerde haykırırken;
Cehennem kavuran ruhlara inat...
Cenneti kafeslerde avuturken;
Rengi parçalayan armoni kanat...
Bilmem kaçtan nasıl satılırken;
Pazarı deviren harmoni al sat.
Bir hayalin önüne düşmektir,
Yerden göğe bir kanunda.
Teraziye yüreğini koymaktır,
Birim ölçüsü bir yaşamda.
Kaybolan saniyeyi bulmaktır,
Ayı günü bir takvimde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!