Tunahan Bozkurt Şiirleri - Şair Tunahan ...

Tunahan Bozkurt

Bir nehir
Çekirge sesli, rüzgar nefesli
Öyle beyaz
Öyle saydam

Akmaktan usanmaz

Devamını Oku
Tunahan Bozkurt

Cehennemde yaşıyoruz
Kimsenin haberi yok

Cennet ne zaman gelecek
Bilen yok, umut yok

Devamını Oku
Tunahan Bozkurt

Zor zamanda meyloldu hayata, Kelimeler kıttı; İnsanlar cümle kurmaktan aciz, Düşünmekten ürkektiler. Bir rüya görmüştü; Sevgi dolu, Neden sonra bir şiir döküldü dilinden; Umut dolu. Mütercimi oldu her derdin, her dilin; Dilsize dil, Yolsuza yol, Yoksula var, Varsıla yok demeyi öğretti. Ve, Uyandı gördüğü rüyadan, Asık suratlı bir şehirde açtı gözlerini, Gülmüyordu insanlar, Anlamıyordu Hayati, Neredeydi onlar, Bir “vefa” çıktı ağzından, Sonra, “Yalan” dedi, Ağladı, Taş filan değildi yüreği, Ağladı… Ve anladı… Ancak gidince şiir yazılırdı bir şairin arkasından. T.Bozkurt – Kasım 2006

Devamını Oku
Tunahan Bozkurt

Ahan da yine keder çöktü şurama,
Şurama derler ya, kalbime işte, yüreğime,
Tel tel dökülüyorum yine,
Başım ağrıyor, midem bulanıyor, kafam karışıyor;
Hiç şaşmıyor gözünü sevdiğimin acıları,
Dakik sancılarım benim!

Devamını Oku
Tunahan Bozkurt

Selçukluların başkenti diyor sana az kullanılmış çok çarpıtılmış kitaplar Ve Hakkari demişti bir film hayal kırıklıklarının başkentine Hakkari’yi bilmem; görmedim aslına bakarsan Ama çirkin yüzün bana gösterdi ki Sensin başkent Hayalleri incinmişlere ve duaları yitirilmişlere Kurulan büyük hayatları eriten Edilen yeminleri ve sağlaması yapılmış bütün tezleri çürüten Yılanın başı ve kırık hayallerin başkentisin sen Küstürensin bir tomurcuğu güneşe dönmeye Dini, dili, insanı istismarla, döndürensin etrafında Mevlana kod adınla Ve intihara teşebbüsüne tanıksın henüz hiçbir hadiseye sanık bile olmamış bir çocuğun Dünyayı gezmiş sayarsın seni gezeni Oysa gezegenini unutturansın sen üçüncü dünyalılara Geceler senin yüzünden Ve karanlıkların hepsinde sensin ışıkları söndüren Sıcak iklimleri ve yeşil coğrafyaları silensin büyük ölçekli haritalardan Organiza bir biçimde sanayi dumanı saçansın, henüz filizlenmiş yeşillerin üstüne En iyi ihtimalle Birkaç yağmur damlasısın, ancak 18lik âşıklara yetecek Ne kadar çelişki varsa sende Ne kadar yobaz olunabilirse o kadar yobaz Ve ne kadar yoz olunabilirse o kadar yozsun En asimile sensin Ve dize getirensin yıkılmamaya ant içmişleri E o zaman durma, gurur duy eserinle Bedbahtlık namına ne varsa yaşattığın için bana, bize, ona Pişmanlık adına bütün keşkelerimizi harcattığın için Boşa, boş yere; sana Sen doldurmaya çalışırken içindeki boşluğu hoşbeşlerle Gözleri boyadın en siyaha, görülmesin “boş”luğum Loş kalayım diye Velhasıl, Hakkari değil; sensin başkent, kırık dökük hayallere Özenti midir sendeki bu mahvetme telaşı İstanbul’a mı öykünüyorsun bilmem Bilirim ki İstanbul; Yeditepe ve laleler açıyor orda Velhasıl, İstanbul değil; sensin yutan adamı Malum kitaplar Selçukluların başkenti diyorlar sana Ama ben diyorum ki Üçüncü dünyalıların ana karası Beşeri coğrafyanın bozkırlar ülkesinin Yani sarımtırak insanların Başkenti Ve Veresiye satılmaların para birimisin sen T.Bozkurt - 2006

Devamını Oku
Tunahan Bozkurt

Sen hiç dayak yedin mi bir gözden
Kaçayım derken döndün mü duvarlara çarpa çarpa
Yıldızlara uzatıp elini, mavi mavi boğuldun mu

Hiç şehir hapsine mahkum oldun mu sen
Müebbet yedin mi sokak ortasında, tavan aralarında

Devamını Oku
Tunahan Bozkurt

Uyan artık çocuk! Bu dirilişi, bu kavgayı Kıyamete bırakma, Sen kıyam et! Uyan artık çocuk! Yığ bütün zulümleri üst üste, Sonra kus, ayet ayet, Zalimlerin üstüne! Uyan artık çocuk! Seni teskine bir “pardon” yetecek sanan hadsize, Bildir haddini, Rüku ile, “la” ile! Uyan artık çocuk! Sokakta yattığın geceler aşkına, Yitip giden canların aşkına, Uyan artık Allah aşkına! Uyan artık çocuk! Her şey seni bekler, Aşıklar, şairler, türküler; Yüzünü dönmüş güneşe, Ay çiçekleri… Uyan artık çocuk! Bu dirilişi, bu kavgayı Kıyamete bırakma, Sen kıyam et! Tunahan Bozkurt Haziran 2012

Devamını Oku