ipsiz bir kova anlar beni bu dilsiz sularda
karanfilin yeşiline değmemiş bir vazo
düşsel sevgiliye niyet edilmiş
yarım bir gurbet şiiri anlar...
sus Tuna!
vurma yabancılığımı yüzüme
yalnızlık indi mi hiç kıyılarına
beklerken yitik bir mektubu/ Nâzım Usta
ebeyim şehrin puslu bakışlarında
önüm ardım dünüm bugünüm/ yok işte
sağım Buda solum Peşte
zaman akıyor altımdan/ bekle Tuna
atsam kendimi davetsizce
bir Macar güzelinin gözlerine
yetişir miyim Nâzım Usta'ya
takaların sevinciyle Karadeniz'de
ölü aşklar saklayan bir kuyuyum /sus ayna
sürgün bir şiir dikildi mi hiç karşına
gebeyim bu uslu şehrin kahırlarına
dökülen bütün dizeler çıplaktır dilime
imgeler tatsız
anlamını bilmediğim bir boşluk
iner salınarak dilsizliğimin kuytusuna
güneş de çekilir birazdan uykusuna
Kahramanlar Meydanı'nda unutulmuş
bir veda kalır akşama
Parlamento Sarayı'ndan sığınmacı bir yalnızlık
ve Nâzım Usta'nın izini süren sen/ Tuna...
Ağustos 2008, Budapeşte
Kayıt Tarihi : 12.8.2017 01:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Talanya'dan...
![Eşref Karadağ](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/08/12/tuna-yla-yarenlik.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!