Tümü 43 Şiiri - Yüksel Şeker

Yüksel Şeker
1482

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Tümü 43

Bazı insanlar öyle güzel gülümser ki
İşte hayat şimdi güzel oldu dedirtir insana...!!!

Yüksel ŞEKER

Yüreğinin istediği yere gidemiyorsan
İşte o zaman yaşamak nefes almaktan ibarettir...!!!

Yüksel ŞEKER

Sahi siz hiç yaşadınız mı

Kimine göre yaşlanmıştı adam
yaşı elliyi geçmiş
saçlarında ki aklar sakalının akları ile karışmış
geziyordu ortalıkta
elinde bir çanta
içi boş sanmayın
hala umutları var orada
kendisini tek terk etmeyen umutları
oysa daha düne kadar gençti o da
zıpkın gibi koşuyordu sokaklarda
annesi elinde peşkir çıkıyordu kapıya
'' Oğlum terler hasta olursun al koy şunu sırtına''
Umursamazdı
ne terlemeyi düşünür ne hasta olmayı
yaşamak isterdi çocukluğunu fütursuzca
diğerlerinden farklıydı
arkadaşları karı kız peşinde koşup
övünerek anlattıklarında
sadece gülerek bakardı çoğu sıkma palavralarına
yüzü hep buruktu. gözleri hüzünlü
sevdiği bir kız vardı asla söyleyemediği
arkadaşlarının bazıları bilirdi o kızı ne kadar çok sevdiğini
çoğu zamanda korkak diye alay ederlerdi
bilmezlerdi ki
kız çay içmek istese onunla
evin ekmek parasından kesmeliydi hepsini
aşk
bir dilim ekmek kadar önemli miydi ki
aşkı tanıyamadan büyüdü
spora verdi kendini
aşk mı basketbol potası
kız mı hentbol kalesi oldu o günden sonra
parası yetmedi mi okul bahçesinde
arkadaşı keserdi saçlarını
sonra berber görürdü o halini
'' yapma yav gel düzelteyim şunları'' der
genç adam '' borcum olsun o zaman'' der
utana sıkıla berbere gider
sonra parası olunca öderdi borcunu
aşk
bir berber parasından önemli miydi ki
bir gün bir kız çıktı karşısına
tanımıyordu
''hadi sende gel geziye ne olur benim için'' dedi
oğlan şaşırdı. ilk defa duyuyordu bunu hayatında
kız aşık mıydı yoksa ona
bilmiyordu
nasıl bilsin hiç yaşamamıştı ki aşkı
böyle bir şey miydi aşk acaba
gezi dediğin bedava değil ki
olmayınca elde avuçta
başlamadan bitti belki güzel olacak o aşk bir solukta
aşk
evin nafakası dururken
bir geziyi tercih etmek kadar önemli miydi ki
yıllarca hep böyle avuttu kendini
aşkı hiç öğrenemeden geçti yıllar
ta ki bir gün cebinde aşk için yeterli para olana kadar
artık çok kazanıyordu
evin nafakasını rahatça karşılayabilir
hatta sevebilir
aşık bile olabilirdi
aklı hep o ilk sevdiği sarı saçlı kızda
o ise yoktu ortalıkta
tam aşkını anlatacağı zamandı
hazırdı
ama bu sefer o yoktu ortalıkta
aşk
hazır olmanı beklemiyor muydu yoksa
yıllardır şiirler yazıyordu
bazısı gazetelerde yayınlanıyordu
takma adıyla
hele öylesine yazdığı bir şiir vardı ki
hapiste olan arkadaşına
her sabah marş gibi okunur öyle güne başlanırmış
mahpushane damında
o şiirin kopyası olmadı hiç onda ama
o şiiri yazdığı pastane
ilk aşkı yaşattı ona
şiirleriyle tanıştı genç kızla
hem sarı saçları minyon tipiyle
harika bir şeydi ona da benziyordu aslında
kapıldı hiç bilmediği aşk rüzgarına
aşk
hiç ummadığın anda çıkıyormuş anladı bunu sonunda
çok sürmedi aşkı
bir iki yıl o kadar
bilmiyordu aşk nasıl yaşanır
filmlerde görmüş tanımıştı aşkı
birde hikayelerden biliyordu
aşk sahiplenmekti her şeyiyle
tutku dolu yaşamaktı mecnun gibi
ferhat gibi yusuf gibi
öylede yaptı tüm tutkusuyla sarıldı aşka
kız sıkıldı bu acemi aşığın kollarında
sessizce gitti kalanın göz yaşları arasında
aşk
sevdiğini sahiplenmek değil miydi yoksa
Aradan bir zaman geçti
bir kıza aşık olduğunu sandı
kızda ona meyilliydi aslında
onun dizlerinde yatıyor
onun gözlerinde yok oluyordu
tam kıza açılacaktı
kolunda birini gördü yolda
ortak arkadaşı konuştu onunla
'' Geç kaldın o çocuk daha önce açıldı ona''
aşk
birine duyduğun sevgi değil seçim miydi yoksa
Aşkı hiç öğrenemeden geçiyordu yılları
sonrasında bir otobüs durağında yakaladı aşkı
öyle az buz değil
Allah'tan bir kadir gecesi isteyecek kadar çok sevdi onu
bir deplasman sonrası aşkları alevlendi
tüm zorluklara rağmen
dört yıl sonra isteği yerine geldi
evlendi
o evlendiği kadına aşıktı
kadınsa onun aşkına
iki harika çocuk girdi hayatına
masal bu ya ilk büyük depremde son buldu oda
hem de tam yirmi yıl sonra
aşk
sevdiğinin yanında olmak değil miydi
yoksa nasıl olursa olsun her şart altında
Şimdi
oturmuş kırlaşan saçlarına sakalına
aldırmadan şiirler yazıyor
romanlar
film senaryoları yazıyor
hiç yaşayıp yaşamadığını bilmediği aşk hakkında
sahi siz hiç yaşadınız mı
yaşadıysanız eğer
ne olur anlatın ona aşkı
çünkü
o bilmiyor hala...!!!

Yüksel ŞEKER

1461-Bir iyi günler hikayesi

Aynı okulun ayrı takımında oynayan iki arkadaştık o kız takımında ben erkek takımında oynuyorduk hemen hemen her gün beraberdik iki küçük arkadaştık onunla ilk okulda başlayıp orta okulda süren hatta gittiğimiz otellerde bile hep yan yana odalarda yatıyor duvarlardan mesajlaşıyorduk tek vuruş uyudunuz mu iki vuruş gelin konuşalım gibi, içimde bir şeyler hep kıpırdıyordu ona, ama isimlendiremiyordum yeni bir dönem başlamıştı okulda ve her sene olduğu gibi İzmir de gene biz şampiyon olmuş kızlı erkekli takımla Eskişehir'e gidiyorduk trenle, o benim karşımda ben onun karşısında onun gözlerine baktığımda anladım ben ona aşıktım

Güneş iyice yükselmiş trenin içine ışıkları vuruyordu gözlerime de vurmaya başlamıştı bana baktı ve hayatımda duyup duyacağım en güzel iltifatı etti ''gözlerin gözlerin güneş vurunca çok çok daha güzel oluyor renkler saçıyor dedi'' aptallaşmıştım o an içimdeki milyonlarca kuş hep birden havalandı sanki, ona ben '' bir melekten duyduğum en güzel söz ''demişim farkında bile değilim öylesine çıkmış ağzımdan o günden sonra onu ne zaman benim yanıma gelirken görsem sanki dünyanın bütün sokakları caddeleri otobanları bana geliyordu dünya bana akıyordu gelip yanıma durunca sanki güneş tüm ışıklarını onda topluyor gözlerimi o muhteşem güzellikten alamıyordum yanımdan gittiğinde de dünya benden uzaklaşıyor her taraf karanlığa bürünüyordu ve ben ona açılamıyordum

Yıllar geçti gitti bir gün otobüse yeni bindiğimde bir bayan bana seslenmişti Yüksel diye baktım sarı saçlı yorgun bir yüz önce tanıyamadım buyurun dedim anladı onu tanıyamadığımı bir melekten duyduğun en güzel sözü sana kim söyledi dedi gözlerimi kapattım içimde ölmeyen kuşlar hızla havalandı kalp atışlarım yükseldi o kadar hastalıktan çökmüş pek çok şeyi değişmişti yaşlanmıştık ikimizde ama içimde hep aynı resimle tutmuştum onu gözlerine baktığımda içindeki aşık olduğum kızı görmüştüm ve dünya yine bana akmış ışıklanmıştı evlenmiş annesine gidiyormuş kısa yolculuğumuzda gözlerimiz hiç ayrılmamıştı birbirimizden derken ineceği durağa geldi '' biliyor musun gözlerin hala ışık vurunca çok güzel görünüyor'' dedi bende peki sen biliyor musun benim için hala en güzel sözü söyleyen içimdeki tek meleksin'' güldük buruk buruk ''iyi günler'' dedi ''iyi günler'' dedim
Otobüsten indi ağır ağır uzaklaşmaya başladı döndü bakıştık ikimizin de gözünde yaş vardı ağlıyorduk sessizce o benden uzaklaşmaya başladıkça dünyanın bütün sokakları caddeleri otobanları da benden uzaklaşıyordu ve dünyam gene karanlığa bürünmüştü ağzımdan belli belirsiz bir daha görüp görmeyeceğimi bilemeyeceğim kadına seslendim

Güle güle iyi günler aşkım....

Yüksel ŞEKER

Yüksel Şeker
Kayıt Tarihi : 11.3.2024 05:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!