Ah be Allah'ım madem süpermen yapmadın bari kalbimize kanat taksaydın da sevgiliye onu gönderseydik...!!!
Yüksel ŞEKER
SANA …-
biraz daha kalsaydın
akşam olsa da
çay bitse de
muhabbet sussa da
daha var gitmeye zaman
biraz daha kalsaydın…
biraz daha kalsaydın
giyinme ceketini paltonu
toplama
masada kalsın
çantan
çay bardağın
telefonun
ve de
yarına yayılmış
umutların
kalkmasaydın
yürümeseydin kapıya
biraz daha kalsaydın
ve ben
biraz daha görebilseydim
uyanmak zorunda olmadan
seni
biraz daha hissedilseydim sevgini
kalkmasaydın
biraz daha kalsaydın
nasılsa sabah olacak
ve ben uyanacaktım
ve sen nasılsa gene yanımda
olmayacaktın
keşke hiç gitmemecesine
biraz daha kalsaydın
Yüksel ŞEKER
Seni özlemek gibi bir sorunum var benim her an gittikçe çoğalan...!!!
Yüksel ŞEKER
Harika olmalı oraları çünkü SEN ordasın...!!!
Yüksel ŞEKER
Şimdi deniz kenarında olmak vardı.
Bir kaya üzerinde oturup bira mı yudumlamak
Ve denizin siyah görüntüsünde seni düşünmek vardı...!!!
Yüksel ŞEKER
Hiç bir şey değil de gülümsemeni özledim be kadın...!!!
Yüksel ŞEKER
Geçen ay ayakkabı satış firmasının bir kampanyası vardı. Bir ayakkabı alana bir tane bedava. Tabi her üründe değil belli ürünlerde. Benim oğlum da bir tane beğenmiş oradaki ürünlerden yüz yirmi tl ye bana da söyledi "Baba ben bir tane çok beğendim gel sende hediye olanlarından bak begendigin bir taneyi de sana alalım" mantıklı geldi. Beraber gittik bende işte kullanabileceğim bir ayakkabı beğendim. Tabi bir baba olarak parasını ben ödedim. Buraya kadar her şey tamam.
Bu sabah işten geldim. Evde kahvaltı faslı falan derken o işe giderken "Baba bana bir beş yüz tl borç verir misin maaşlar yatmadı yatınca sana vereyim" Bende "Peki oğlum" dedim.verdim. Şimdi siz nasıl yani insan oğluna verdiği parayı borç olarak görür mü? diye düşünüyorsanız hemen kısa bir açıklama yapayım. Onun maaşına hiç dokunmuyoruz aylık ekstra giderleri için bin tl kendine ayırıyor geri kalani banka hesabına yatırım amaclı yatıyor günlük masrafları için otuz tl benden on bes ile yirmi beş arası da iş yerinden alıyor. Bu bende aldığı ekstra yani.
Neyse ana konumuza dönelim.
Oğlan işe gitti ben biraz nete takildim evin işlerini yaptım sonra uyudum. Akşam ise gideceğim için. Akşam uyandim oğlan da isten gelmiş yemekler yenildi sofra toplandı. Biraz sohbet falan derken gitme şaştım geldi. Odama geçip hazırlandım.sira ayakkabılarımı giymeye gelince geçen ay flo dan onun için aldığımız ayakkabıyı denememi istedi. "Neden" dedim "Baba lütfen bir denesene" dedi. Bende kırmamak için "Peki" dedim giydim.ayakkabi numaramız aynı olduğu için doğal olarak bana da olmuştu. Hemen kardeşini çağırdı. Kızım da yanımıza geldi. Oğlum " Simay bu ayakkabı babama yakışmadımı" diye sordu. Kızım da "Evet valla çok yakıştı babama" dedi. Bende "Tamam ama bunlar senin ayakkabıların, sana alındı" dedim ayakkabıları ayağından çıkarmaya başlarken. İkisi birden "Çıkarma baba sana çok yakıştı bugün bununla işe git" dediler Oğlum "Hatta baba senin olsun artık beni biraz rahatsiz etti ayakkabı tabi senin de ayağını rahatsiz etmediyse" dedi "Yok etmedi ama" dedim sözümü tamamlamama fırsat kalmadan iki kardeş "İyi günler de kullan o zaman baba" dediler. Ne bileyim hiç aklıma kurnazca bir şey yapacakları aklıma gelmemişti. "Peki öyle olsun" dedim ayakkabıları çıkarmayı bırakıp iyice giyindim.
Sıra iş için gitme vaktine gelmişti kızım hemen çikolata mı getirdi. evden çıkmadan tatlımı ağzıma attım ikisini de yanaklarından öpüp dışarı çıktım. Tam merdivenleri inecektim oğlum.
"Baba ödeştik değil mi?" dedi.
Bende jeton düştü. Hepsi bir oyundan ibaretmiş. Meğer kendine yeni bir ayakkabı almış eskisini bana satmış. Gülümsedim.
"Ödeştik oğlum ödeştik"
Kısaca "Benim paramla alınan ayakkabıya tam beş yüz tl ödemiştim şimdi. Gel de oğluma şapka çıkarma...!!!
Yüksel ŞEKER
Aklıyla yaşayana hayat bile şapka çıkarır...!!!
Yüksel ŞEKER
Senin topraklarına yağmayacaksam yağmur olmanın anlamı ne...!!!
Yüksel ŞEKER
Arkadaşının ısrarlarına dayanamayıp gitmişti o partiye. Daha içeri adım atar atmaz insanları grup gurup sohbet ederlerken görünce pişman olmuştugeldiğine,ne de olsa kimseyi tanımıyordu onu davet eden arkadaşından başka ve o da ortalıkta görünmüyordu.
Masa üstünde duran boş bir bardağa gene masa üstünde bulunan votka ve vişne suyundan atıp sessizce bir köşeye çekildi votkasını yudumlamaya başladı.İçinden de hafif hafif arkadaşına sitem ediyordu. Birden yumuşak ve güzel bir ses duydu kendisine Hoşgeldiniz diyen.
Genç adam yanına gelen genç kadını fark etmemişti bile. Sese döndü ve döner dönmez Hayatında gördüğü en güzel gülümsemeye sahip son derece güzel kadını karşısında buldu ve o kadın kendisine Hoş geldiniz diyordu. Genç adam olduğu yerde dondu kaldı harfler boğazında düğümlenmiş gibiydi. Tüm zorlamasına rağmen ağzından tek bir söz çıkaramadı yutkundu yutkundu durdu. Genç kadın ise karşısında o muhteşem gülüşüyle duruyordu. Genç adam istem dışı bir hareketle genç kadina elini uzattı genç kadında kendine uzatılan eli tuttu.
Bu bir birlerinin ellerini tuttukları ilk gün olmuştu. Parti boyunca bir daha hiç görüşmediler. Ama genç adamin beynine kazınmıştı o muhteşem gülüş ve o muhteşem yüz. Önce arkadaşını buldu sonra genç kadın hakkında bilgi aldı. Artık her sabah gün doğmadan onun evinin oraya gidiyor onu görmek için saatlerce beklemek zorunda kalsa bile görmeden oradan ayrılamıyordu. Us yerinden gelen tepkileri bile önemsemiyordu. Sadece ama sadece onu görmek istiyordu.
Aylarca bu sahne her sabah tekrarlandı. Genç adam ona yaklaşacak bir fırsat arıyordu ama genç kadın evden hiç yalnız çıkmıyordu. Yanında hep yaşlıca bir adam oluyordu.
Nihayet aradığı fırsat bir gün karşısına çıktı.Genc kadın evden yalnız çıkmıştı. Evden biraz uzaklaşınca hemen yanına yaklaştı ve zorla da olsa Merhaba dedi.
O gün sadece arkadaş olmuşlardı Zamanla birbirlerinden ayrı kalamayacaklarını anlamışlar ve harika bir düğün ile evlenmişlerdi.
Çok mutlu bir birlikteleri vardı. Genç adamin tek bir huyu vardı her gün evinden çıkarken ağzına bir tatlı ya da bir çikolata atar öyle dışarı çıkardı.iki çocukları oldu. Çocuklar büyüdü onlar yaşlandı. Adam şeker hastalığı başlangıcında olmasına rağmen evden çıkarken mutlaka tatlısını gene ağzına atıp çıkıyordu. Karısının tüm uyarılarına rağmen.
Kadın " Ne olur can gözümevden çıkarken şu tatlı yeme huyundan vazgeç. Bak artık yaşlandık bize nü tür şeyler artık sakıncalı."
Adam"Gülümsemesini Allah'a emanet ettiğim kadınım. Bir tanecik tatlıdan bir şey olmaz. Ne olur onu da çok görme bana" Kadın kocasını kıramazdı. Ama adamın şekeri hızla yükselmeye başlamıştı Kadın kocasına bir şeyler olacak korkusuyla evdeki bütün tatlıları çikolataları sakladı. O sabah adam evden çıkmak zorundaydı dışarda yapılacak işleri vardı. Evde aramadığı ger kalmadı ama bir tane tatlı bir şey bulamadı toz şeker bile yoktu evde mecburen hiç bir tatlı atmadan ağzına evden çıkmak zorunda kalmıştı.Kadın kocasını uğurlamış ev işlerine dalmıştı. Aradan iki üç saat geçmişti evin telefonu çalıyordu. Arayan büyük oğluydu.
"Anne kardeşim seni almaya geliyor" dedi
Kadın "Baban evde yok oğlum o gelmeden ben bir yere çıkmam"
"Anne babam yanımda kardeşimde seni alıp buraya getirecek"
"Oğlum babanın ne işi var yanında. Korkutma beni babana bir şey mi oldu"
Oğlan ağlamaklı
"Anne ne olur konuşamayacağım sen kardeşimle buraya gel"
Kadın kötü bir şeyler olduğunu anlamıştı telefon elinden düştü oraya yığıldı kaldı. Küçük oğlan annesini baygın bulunca onu da hızla hastaneye götürdü. Doktorlar ilk müdahaleyi yaptıktan sonra onu bir odaya aldılar. Kadın kendine geldiginde oda da çocukları doktor ve hemşire ile beraber yanındaydı. Kadının ilk sözü "Babanız" oldu.
Büyük oğlan doktora baktı doktor başıyla onay verince konuşmaya başladı.
"Anne babam da burada evden çıktıktan bir süre sonra bir kamyon çarpmış ona hemen buraya kaldırmışlar. Cebindeki telefondan bana ulaştılar haber verdiler."
Kadın "Babanız babanız nasıl peki"
Oğlan "Yoğun bakımda anne"
Kadın yatağından fırladı. Doktor hemşire tutmak istese bile başaramadılar. Hızla yoğun bakım ünitesinin olduğu yere gittiler. Kadın "Yanina gitmeliyim onun lütfen" dedi doktorlar kadını hemen hazırladılar kısa bir süre de olsa izin vermişlerdi kadına. Adam yatakta sessiz ve derin bir uykudaymış gibi yatıyordu kadın yanina girdiğinde. Kadın kocasının elini tuttu sevgiyle sonra küçük bir mucize yaşandı adam gözlerini açtı karısına baktı
"Gülümsemesin Allah'a emanet ettiğim. Hayatimda ilk kez ağzına tatlı bir şeyler atmadan çıktım ve duam ilk defa yarim kaldı. Ben her sabah evden çıkarken tatlı mı agźima alır ve Allahima şöyle derdim. Ağzımın tadıyla evimden çıkıyorum ağzımın tadıyla dönmemi nasip et"
Adamın söylediği son sözleri bu olmuştu. Önce bir iki yutkundu sonra nefes almaya çalıştı ama beceremedi başı yana düştü son nefesini verdi.
Doktor hemen içeri koştular ama artık her şey için çok geçti. Herkes adamla ilgilenirken kadını unutmuşlardı. Kadın "Tatlısını vermedim vermedim. Bilmiyordum diye diye kocasının ayakları dibinde son nefesini verdi...!!!
Yüksel ŞEKER
Ben seni kadın ben seni
Senin hürriyetine engel olmadan
Başını göğsüme yasladığın anda
''İşte burası benim güvenli yuvam'' diyebilesin diye seviyorum...!!!
Yüksel ŞEKER
Yüksel Şeker
Kayıt Tarihi : 12.2.2024 17:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!