Çorak bozkır toprağı, nisan yağmurunda ıslanamaz feryad-ı ah,
Zemheri sevda belenmez donuk bakışında,
dört mevsim boran, alına kazınan bir yazgıdır yaban.
donar volkanlarda, avunmaz serseri düş, Işıksız, kördür pencere.
Fakir mahallenin Yoksul çocuğudur devrimler, sırtından vurulan.
buz kesen yaraya merhem çalanı olmaz,katledilir seherde,
yamalı gömlektir bedeninde saklı umut,
çeksen ipini her biri bir diyara savrulur,yarınlar gibi, belirsiz...
Mülteci özentiler doğurur yalnızlık, ağlamaklı...
çığlığa çeyrek çalan ürpertiler sarar geceyi,
soytarı naralar yankılanır dipsiz kuytudan,
sabahın da bir katili var gecenin de, öğrendim.
Şiirin tükenişinde vurlan şairim her gün batımı,
dayarım yüreğimi, kana kana içerim tükenişleri dilimden,
yedi renginde bulunmaz benzim, kimliksiz mülteciyim.
kimine kara, kimine kodlanmamış militandır düşlerim.
ırmakların sürüklediği kurumuş dal, yaprağı olmayan.
taştan taşa,
diyardan diyara,
volkanlarda kavruldu hasretlerim,
TÜM ZAMANADIR ŞİMDİ İSYANIM.
KOÇAK
16.09.2011
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta