Ah ne yapsam, nereye gitsem de dur desem içimdeki şeytana,
Acaba birkaç kişiyi şamar oğlanına çevirip, sövüp saysam mı?
Ya da birkaç tokat atıp, yerin dibine sokup çıkarsam,
Vicdanımı en uçsuz bucaksız çöllerin ortasına gömüp,
Ne kadar hainlik varsa yapsam, sonra da en janti takımı giyip,
Tüm budalalara kendimi ayakta alkışlatsam,
Sn. ile başlayan "um,üm,ım" ile biten tüm ünvanlarımla önümde diz çöktürsem,
Kapım kapandığında aşağılık, yalaka, yağcı diye arkalarından bağırsam.
En zengin muhitlerin, en zengin sokaklarındaki mekanlarda kahvemi yudumlarken,
Tepenin en tepesinden aşağı bakıp, küçük görüp ezip horlasam,
Tüm saygınlığımı insanların çabalarının üstüne inşaa etsem,
Yetmezmiş gibi onlara en aşağılık çirkin iftiraları atsam,
Zenginliğimin nedenini sorgulayacak en cesur adamı bile tefe koyup,
Onu toplum içine çıkaramayacak hale getirip, perperişan etsem.
Değer mi diyebileceğim tüm değerlerimi bir kenara atsam,
Suçluluk duyacağım hertürlü kaygımı evirip çevirip kendime yontsam,
En dindar din alimlerini dahi kandırıp, kendimi tastiklettirsem,
Peki unutulan ne? İnsanoğlu'nun bir hiç kadar "hiç" olduğu.
Kayıt Tarihi : 15.4.2022 15:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!