Ölüm kendinden önce doğurunca adını,
Fonda düşen bir zemin oluyor kahverengi
Tanrının verdiği ikinci kulağıma yerleşiyor
Yanıklığına alkış tutulmuş balıkçı ağıtları
İşte son anım da gecenin kışına katılıyor
Titriyorum evsizlerim not alın tarihe!
Göz kapaklarıma dikilmiş kalın kara perdeler yüzünden
Film şeridi gibi geçemiyor yaşamım gözlerimin önünden.
Tenimde sisli sabahlardan kalan bir ürperti
Dişlerimde çürük yapan bir sıkıntı var.
Köprünün üstündeyim acemi bacaklarla,
Düşersem lakabımı yanlış koyun ardımdan.
Taşın tozu, ekmeğin küfü, suyun nemi kaldı,
İlk yıkamada çeken yaşamımdan geriye.
Sıkan bel,yapışan kumaş,ilikleyemediğim düğme...
Dar geliyor artık Tanrı’nın diktiği elbise.
Acemice yaşayan ustaca ölüyormuş meğer.
Hiçbir şey sormayın şimdi bana,
Tüm mezar taşları aynı duayı bekler.
Ufuk Aymaz
Kayıt Tarihi : 28.7.2017 16:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!